Giriş
(5)

matlab kuramıyorum

uyusam iyi olur
matlab yükledim. malum bir şekilde lisanslamaya çalıştım ama olmuyor. lisanssız kullandım bir süre ancak onun süreside doldu ve tekrar yükleyip lisanslamaya çalıştım ama olmuyor. bu programı, bilgisayara daha önce hiç yüklememiş gibi yapabilir miyim?(formatsız)
matlab yükledim. malum bir şekilde lisanslamaya çalıştım ama olmuyor. lisanssız kullandım bir süre ancak onun süreside doldu ve tekrar yükleyip lisanslamaya çalıştım ama olmuyor. bu programı, bilgisayara daha önce hiç yüklememiş gibi yapabilir miyim?(formatsız)
0
uyusam iyi olur
(17.11.17)
kayıt defterindeki matlab ile ilgili kısımlar silinerek yapmak olası.
0
ron dennis
(17.11.17)
@ron dennis
bi kaç bir şey silmiştim ama gene olmadı. matlabla ilgili tüm kayıtlara nasıl ulaşacağımı bilmiyorum.
0
🌸uyusam iyi olur
(17.11.17)
abi program ekle kaldırdan kaldır. benim bilgisayarım matlab yalaması oldu. kaç kere indirip yükleyip silip kurduğumu hatırlamıyorum bile. güzel malum bir sitede, söylenenleri harfiyen izle. readme.txt'leri oku. mutluluklar
0
güneyli çocuk
(17.11.17)
üniversiten ücretsiz sağlıyor olmalı, bilgi işlem gibi bir yere danışıp edinmeyi denemeni öneririm.
0
rakicandir
(18.11.17)
@rakicandir
hocaya sormuştuk maalesef hayır demişti.
0
🌸uyusam iyi olur
(18.11.17)
(3)

google scholar

cedex
konferansta sunduğumuz makaleyi kendimiz mi ekliyoruz yoksa veri tabanı gibi bir yerden onlar mı çekiyor?
konferansta sunduğumuz makaleyi kendimiz mi ekliyoruz yoksa veri tabanı gibi bir yerden onlar mı çekiyor?
0
cedex
(27.10.17)
eğer bildiriler online yayınlanmışsa kendi çeker. yoksa yazar researchgate/academia.edu gibi yerlere yüklerse oradan da çeker.

edit: researchgate/academia kısmını yanlış söylemişim sanırım.
0
ron dennis
(27.10.17)
@ron dennis benim tezimi academiadan çekmemiş?
0
regardless of what they say
(27.10.17)
Yanlis hatirlamiyorsam benim tezimi cekmisti Researchgate'den. Academia'yi bilmiyorum. Konferansta sundugunuz makale baska yerde yayinlanmiyorsa cekmez, direkt yukleyebilirsiniz.
0
evrim halkasi
(27.10.17)
(2)

Tez (makale) yazma yönteminiz

antikitleruhlu
Herkese merhaba,Bu ara tez yazanların kullandığı yöntemler dikkatimi çekiyor. Kendi açımdan literatür taramakta, onları düzenlemekte veya okuma sırasında vs. sıkıntım yok. Ancak yazma aşamasına geldiğimde heyecanlanıyorum :)Okurken yazmam gereken ya da unutmamam gereken yerleri not alıyorum. Ama hep
Herkese merhaba,
Bu ara tez yazanların kullandığı yöntemler dikkatimi çekiyor. Kendi açımdan literatür taramakta, onları düzenlemekte veya okuma sırasında vs. sıkıntım yok. Ancak yazma aşamasına geldiğimde heyecanlanıyorum :)

Okurken yazmam gereken ya da unutmamam gereken yerleri not alıyorum. Ama hepsi için yapmak biraz yavaşlatıyor. Çevremdekilere bakıyorum sadece bilgisayarda çizerek okuyorlar ve sonra geri dönüp yazmaya başlıyorlar. Okuduğu makaleleri excelde tablo yapan duydum. Peki siz yazım aşamasına nasıl geçiyorsunuz?
0
antikitleruhlu
(27.10.17)
benim ayrı derleme word dosyalarım vardı mesela,tezin her bir bölümü için ayrı, mendeley üzerinden okuyor işaretliyordum ama bir yandan da worde işaretlemelerimi altına alıntılarıyla birlikte ilgili alt başlıklarının altına kopyalıyordum. dosya büyüdükçe, artık tamam yazmaya başlıyım noktasına geldiğim bir anda başlıyordum. Alıntılar/paraphraseler ve bağlantılı kendi düşüncelerim ile köprüler kurmaca filan gerisi. ben okuduğumu çabuk unuttuğum için kendimce böyle bir yöntem geliştirdim, belki okuyanlara faydası olur.
0
ruz
(27.10.17)
mendeley kullanarak yaptım ben bu işi. hem orada işaretleme kolay, yorum ekleme vs. de kolay. hangi makaleyi hangi aşamada yeniden okumam gerektiğini de makaleye etiketler ekleyerek yapıyordum.
0
ron dennis
(27.10.17)
(25)

duyuruda biri var

the rainmaker
eski bir arkadasim oldugundan suphe ediyorum. yazdiklarindan ve tarzindan dolayi cagrisiyor. sanki gizlenmis baska bir isimle buralarda takiliyor gibi geliyor ama emin de olamiyorum. her mesajinda kesin o diyorum :)sen misin lan?
eski bir arkadasim oldugundan suphe ediyorum. yazdiklarindan ve tarzindan dolayi cagrisiyor. sanki gizlenmis baska bir isimle buralarda takiliyor gibi geliyor ama emin de olamiyorum. her mesajinda kesin o diyorum :)
sen misin lan?
0
the rainmaker
(19.10.17)
herkes sorsun teker teker ben miyim diye. ben başlıyorum. ben miyim?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.10.17)
hepinizi niye zan altında bırakıyorsun kardeşim. kendimi kötü hissettim lanet olası
0
Aşk Adamı
(19.10.17)
Ben değilim
0
ismira007
(19.10.17)
aradigim kisinin gercek ismi 6 harfli ve son harfi e
0
🌸the rainmaker
(19.10.17)
hatice mi?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.10.17)
hayir almancasi yok zaten hatirladigim kadariyla
0
🌸the rainmaker
(19.10.17)
KARA "MURATE" BENİM
0
passion rules the game
(19.10.17)
ben de degilim galiba ya
0
pgup
(19.10.17)
abi niye ifşa ettin ki şimdi beni durduk yere.. ben de senin kim olduğunu biliyorum başındna biri ama ee? pm attım.
0
ron dennis
(19.10.17)
henuz suphelendigim kisi kendisi olabiliceginden suphelenmedi
0
🌸the rainmaker
(19.10.17)
galiba benim ya
0
PearlJam
(19.10.17)
Kavga etmeyin benim o.
0
mezarkabul
(19.10.17)
ben miyim lan
0
purple rain
(19.10.17)
Lan olum nerden anladın tüh beh
0
powerpufgirl
(19.10.17)
Soruyu ilk okuyunca ben de bir kıllanmadım değil ama sonradan gelen ipucunu görünce o his geçti; ben de değilim.
0
skooma
(19.10.17)
Ben de olabilirim ama ben olmayabilirim de. 5 dakkada değişir bütün işler.
0
yaren
(19.10.17)
asıl ben olabilir ya da olmayabilirim.
ama değilim
0
olabilir ya da olmayabilir
(19.10.17)
olayi kendi kafamda yasamisim galiba
p ile basliyor
0
🌸the rainmaker
(19.10.17)
benim ama adımı değiştirdim
0
burya
(19.10.17)
pakize olmalı, başka 6 harfli ve p****e formunda isim gelmiyor aklıma.
0
antikadimag
(19.10.17)
hayir e ile biten ismi a ile basliyor p ile baslayan burdaki suphelendigim nicki
0
🌸the rainmaker
(19.10.17)
kesin ben değilim. aradan çıkayım da. benim ismim bitmiyor çünkü.
0
nawar
(19.10.17)
ulan acaba ben miyim? 6 harf sonum da e
0
zugas
(19.10.17)
ordan bi p nikliyi daha elemenizi isteyeceğim
0
pide
(19.10.17)
beni tanıdılar siz kaçın esprisi yapıldı mı. hah ondan bir adet.
0
binder dandet
(19.10.17)
(3)

diş - florürlü vernik uygulaması (5 yaş)

kibritsuyu
oğlanın anaokulundan bir kağıt vermişler, dişlere uygulanacak "florürlü vernik uygulaması yapılması için izin veriyorum/vermiyorum" şeklinde. kısa da bir açıklaması var.biraz internette gezindim, kimisi hiçbir zararı yok diyor, kimisi florür zehirdir diyor (ki diş fırçalamaya başladığından beri hep
oğlanın anaokulundan bir kağıt vermişler, dişlere uygulanacak "florürlü vernik uygulaması yapılması için izin veriyorum/vermiyorum" şeklinde. kısa da bir açıklaması var.

biraz internette gezindim, kimisi hiçbir zararı yok diyor, kimisi florür zehirdir diyor (ki diş fırçalamaya başladığından beri hep söylendi, hep florürsüz veya düşük florürlü, çocuklar için yapılmış diş macunu kullandık), sakın yaptırmayın diyor.

şimdi nedir ne değildir bu florürlü vernik uygulaması? zararlı değilse bile gerekli midir? çocuğum çok düzenli olmasa da düzenli diyebileceğimiz bir periyotta dişlerini fırçalıyor (kendiliğinden uyuyakaldığı zaman uyandırıp fırçalamıyoruz, mecburen o gün pas geçiyor ama kontrollü bir şekilde yatmaya gidiyorsa gidip fırçalıyor). ağzında çürüğü falan da yok.

diş hekimi arkadaşlarım bilgilendirebilir mi acaba?
0
kibritsuyu
(19.10.17)
olayın uzmanı kesinlikle değilim. diş hekimi de değilim zaten. yalnız bir kere ne bu iş diye biraz internette araştırma yapmıştık. bu "florür zehirdir" işinin ucu hep farmasidir lrdir saadet zinciri kozmetik firmalarına çıkmıştı. sonra tabii ki normal diş macunu almaya devam ettik.
0
ron dennis
(19.10.17)
Biz de çok araştırmıştık. İki üç diş hekimine sorduk. Yaptırın sıkıntı olmaz dediler, izin verdik yaptırdık.
0
minyatur dev
(19.10.17)
florür dişleri çürüğe karşı daha dayanıklı hale getiren bir madde ve özellikle çürük riski fazla olan (yani florürsüz diş macunu kullanan ya da hiç kullanmayan) çocukların mutlaka yaptırması gereken bir işlem. florür yüksek dozlarda yutulmadıkça(florürlü bir tüp macunu yemek gibi..) zararlı bir etkisi yok. vernik zaten sadece dişler üzerine düşük dozda topikal olarak uygulanan bir preparat.
suların içinde de belli miktarda flor var o mantıkla su da içmememiz gerek.
0
feykalade
(19.10.17)
(7)

Kettle temizlemece

kobuzchu kiz
Elimizde epeydir temizlik yüzü görmemiş, üzeri mutfak yağı ve toz karışımıyla kaplanmış bir kettle/çay makinesi var. Bütün metal dışlı mutfak şeyleri inox oluyorsa bu da inox ya da öyle metalli ve siyahlı bir şey.İçinde sirkeli su kaynatıp çalkalasak olur zaten temizlenir. Ama dışını musluğun altına
Elimizde epeydir temizlik yüzü görmemiş, üzeri mutfak yağı ve toz karışımıyla kaplanmış bir kettle/çay makinesi var. Bütün metal dışlı mutfak şeyleri inox oluyorsa bu da inox ya da öyle metalli ve siyahlı bir şey.

İçinde sirkeli su kaynatıp çalkalasak olur zaten temizlenir. Ama dışını musluğun altına sokup şırıl şırıl yıkayamayacağıma göre en etkili ve temiz şekilde nasıl temizlenir bu? Musluğun altına soksam elektrikli yerlerine su kaçar mı, çarpılır mıyız sonradan?
0
kobuzchu kiz
(17.10.17)
elektrikli kısımlar kuruduğuna emin olduktan sonra problem yapmaz ama kuruduğuna emin olmak zaten zor.

en etkili çözüm yağ çözücü vs. ile dışarıdan silmek gibi duruyor. bunun dışında yine sirkeli su vs. ahzırlanıp bir tencerede kettle buna başaşağı daldırılabilir.
0
ron dennis
(17.10.17)
önce üzerine yağ çözücü dök, beklet ve musluğun altına sokup şırıl şırıl yıka, su kaçmaması gereken yerlere su kaçmayacak şekilde yapılmıştır. ben hep yıkadım, hiçbir zaman bir şey olmadı.
0
patty duke
(17.10.17)
Ben de dışını yağ sökücü ve cifle iyice yıkayıp sonra musluğun altında bayağı yıkıyorum, ertesi gün kullanmaya devam ediyorum.

Yıkarken her yerine alt kısmına su gitmemesi için ekstra bir çaba sarf etmiyorum ama ters çevirip de o kısmı da suya tutmuyorum tabi belirteyim.
0
chicha
(17.10.17)
ben daha dün akşam yıkadım ve ölmedim. o elektrikli kısma su getirmemeye çalışın ve yıkadıktan sonra tamamen kuruduğuna emin olana kadar çalıştırmayın makineyi.
0
dedimmidemedimmi
(17.10.17)
yaptigim muhtemelen yanlis ve esyanin omrunden caliyorum ama tost makinesini de kettle da suyun altinda deterjanla yikiyorum.

suzdurdukten sonra iciniz rahat etmezse sac kurutmayla biraz daha kurutursunuz.

oyle istemiyorsaniz dis yuzeyine sirke sikin ve silin.

bir de su sungerler her turlu malzemeyi mukemmel bicimde temizliyor. deterjan koymuyorsunuz, sadece islatip siliyorsunuz yuzeyi. zaten parcalaniyor sunger.

tr.aliexpress.com
0
jimicik
(17.10.17)
icini beyaz sirke dokup kaynatin. makina hala sıcakken yumuşak mikrofiber bir beze de beyaz sirke dokun ve dış yüzeyini şilin. pırıl pırıl olacak.
0
balik kraker
(17.10.17)
Limon tuzlu suyu kaynat kireç vs tertemiz oluyor.
0
Fritz-X
(17.10.17)
(6)

kendi kendine okumayı öğrenmek

black mamba
yıllarıdr bunu duyuyorum. en son şu röportajda okudum. böyle bir şey mümkün mü? bana sallama geliyor. bir çocuğu bir kitapla bir odaya kapatsak yıllar geçse de okumayı öğrenemez bence. o sembollerin ne olduğunu bile anlayamaz. ama sürekli böyle kendi kendine okumayı öğrendiğini iddia eden insanlar v
yıllarıdr bunu duyuyorum. en son şu röportajda okudum. böyle bir şey mümkün mü? bana sallama geliyor. bir çocuğu bir kitapla bir odaya kapatsak yıllar geçse de okumayı öğrenemez bence. o sembollerin ne olduğunu bile anlayamaz. ama sürekli böyle kendi kendine okumayı öğrendiğini iddia eden insanlar var.

www.hurriyet.com.tr
0
black mamba
(17.10.17)
kendin tabii ki anlam veremezsin ancak çevreyle etkileşimle öğreniyorsun. bana mesela susam sokağı yardım etmiş annemin dediğine göre. taylan yıldız konusunda da bana durum şüpheli gelmiyor. adam izmir fen mezunu, sonra boğaziçi, stanford vs. şüpheye yer bırakmıyor. bunun gibi gerçekten kafası çalışan insanlardan ziyade poserlık müessesesinden "eabi ben üjbujuk yaşımda okuma öğrenmişim yeææ" diye dolaşanlar "ben küçükken sarışınmışım.." diyen esmer kızlardan farksız.
0
ron dennis
(17.10.17)
Odaya kapatsanız öğrenmez tabii :) Susam sokağı benzeri programlardan çocuklar bir sürü şey öğreniyor. Ben okumayı öğrenmemiştim ama bir şekilde 3 haneli sayıları okumayı öğrenmiştim, ailem şok olmuştu. Ekstra bir zeka belirtisi olmadığını gönül rahatlığı ile ekleyebilirim.
0
whoosie
(17.10.17)
"Kendi kendine" derken okula gidip sistematik bir eğitim almadan öğrenmeyi kastettiklerini düşünüyorum. Ben de TRT'deki okuma yazma seferberliği derslerini (bkz: #3813236) izleyip anneme sora sora, okula başlamadan önce öğrenmiştim okumayı. Bu adamın yaşı da tam o programlara denk geliyor, neden olmasın.

Edit: Ekstra bir zeka belirtisi olmadığına +1
0
kobuzchu kiz
(17.10.17)
etkileşimle vs. öğrenbilir tabii. sözlükte biri çarkıfelekten öğrendiğini söylemiş mesela. bu şekildeyse tabii ki mantıklı. hatta susam sokağı, çarkıfelek okuldan daha etkili olabilir. çocuk sıkılmaz. ben de bir zeka belirtisi olduğunu düşünmüyorum. o yüzden sordum. böyle okumayı kendi kendime öğrendim çünkü dahiyim tavırları komik oluyor.
0
🌸black mamba
(17.10.17)
ben 4 yaşında kendim öğrenmişim. abim ödevlerini yaparken falan yanında takılırmışım, ondan zaar.

fen lisesine gidene kadar çok zeki olduğumu düşünürdüm ama orada geniusları görünce gerizekalı olduğumu öğrenmiştim :) yine de çabuk kavrama, öğrenme olayında iyiyimdir.
0
japon askeri
(17.10.17)
babaannem bir kitap almıştı keloğlan kitabı bi kaç kere okumuş bana, bende tüm kitabı kelime kelime ezberlemişim, hangi kelime hangi sözcük diye, okumayı sökmedim ama bu şekilde okuma da öğrenilir yani, kendi kendime öğrendim derken kast edilen yalnızlıktan can sıkıntısından öğrendim demek değil, öğrenmek için veya öğretilmesi için özel bir çaba sarf edilmedi demek.
0
selam
(17.10.17)
(3)

Fikirtepe E-5 yanındaki büyük binalarda oturanlar

ilkinci
Buradaki evler güzel görünüyor ama E-5'e çok yakın. Yolun sesi evlere ne derece geliyor merak ediyorum. Pencere açıkken ses durumu nasıl, yaşayan gören biri söyleyebilir mi?
Buradaki evler güzel görünüyor ama E-5'e çok yakın. Yolun sesi evlere ne derece geliyor merak ediyorum. Pencere açıkken ses durumu nasıl, yaşayan gören biri söyleyebilir mi?
0
ilkinci
(15.10.17)
yaşayan gören biri değilim ama bildiğim kadarıyla bu otoyol gürültüsünün yansımalardan vs. ötürü çok bilindik bir yönü var. esas gürültü kaynağı da tekerlekler. motor gürültüsü o kadar baskın değil. şu figür biraz açıklıyor bahsettiğim spesifik yönünü:

roads.maryland.gov

bu bilgilere dayanarak özellikle üst katların o kadar da etkilenmediğini düşünebiliriz.
0
ron dennis
(15.10.17)
Kentsel dönüşüm öncesi orada oturuyordum dahada yukarısında e5in sesi gece gündüz var bir yerden sonra duymuyorsun ama yoruyor insanı farkında olmadan. Belki rezidanslarda ses yalıtımlı camlar vardır ama e5e yinede cok yakın
0
hernezıkkımsa
(15.10.17)
Kadıköy bölgesinde zaten kentsel dönüşüm yüzünden kanser oranlarının 10 sene içinde tavan yapacağı söyleniyor uzak dur derim.
0
rickon stark
(15.10.17)
(1)

CSO

aksimetre
CSO'da bileti tükenen konserlerde şansımı zorlasam biletsiz dinleme ihtimalim var mı?
CSO'da bileti tükenen konserlerde şansımı zorlasam biletsiz dinleme ihtimalim var mı?
0
aksimetre
(14.10.17)
bileti salona girerken kontrol ediyorlardı en son, ayrıca hep önlerde vs. bir şekilde boşluk oluyordu. üstelik merdivenlerde dikilip dinleyen insan da gördüm çok. bence ihtimal var.
0
ron dennis
(14.10.17)
(3)

Kurumsal Görünümlü Email Adresi Alma

hala mi ceren yahu
Küçük bir firma için isim@firmaadı.com şeklinde mail adresi almam gerekiyor. Hiç anlamıyorum bu işlerden, en kısa nasıl halledebilirim?
Küçük bir firma için isim@firmaadı.com şeklinde mail adresi almam gerekiyor. Hiç anlamıyorum bu işlerden, en kısa nasıl halledebilirim?
0
hala mi ceren yahu
(14.10.17)
alabileceğiniz en ucuz domain sağlayıcısı aracılığıyla firmaadi.com diye domain alacaksanız aldığınızda da becerebilirseniz kendi adınıza mail açacaksınız. domain alırken firmayla konuşun eğer sadece domain alacaksanız sizin için çok çok küçük bir alan vererek domain verebilirler. hatta bazı firmalar artı olarak mail adresi de verebiliyorlar.
0
blue eyes white dragon
(14.10.17)
domaini aldıktan sonra mail işi de yandex üzerinden halledilebilir.

kurum.yandex.com.tr
0
ron dennis
(14.10.17)
normalde bunun için hosting falan almak gerek ama eğer bu işi tek ya da bilemediniz 1-2 mail ile halledecekseniz firmalar yardımcı olabiliyorlar.


ben kimseye ağız eğmem arkadaş derseniz domain yanına bir de küçük de olsa bir hosting alın yanında illaha ki mail olacaktır o şekilde takılın.

www.ihs.com.tr

burada en ucuz 10 dolar görünüyor yıllık. 7.5 $ da domain 17.5 dolar eder. yılluk 60 lira civarı bir şeyle halledebilirsiniz.
0
blue eyes white dragon
(14.10.17)
(22)

Tinder yüklemis!

peynirin tersi
Merhaba arkadaslar. Arkadasimin basina geleni anlaticam. Arkadasim kadin tarafi.2.5 yillik sorunsuz bir uzak mesafe iliskisi yasiyorlar. Bu arada cocuk turlu fedakarliklar yapmis birisi. Cocuk is icin Ukrayna'ya gidiyor. Bir sekilde kiz, cocugun telefonuna tinder uygulamasini Ukrayna'ya gittikten 3
Merhaba arkadaslar. Arkadasimin basina geleni anlaticam. Arkadasim kadin tarafi.
2.5 yillik sorunsuz bir uzak mesafe iliskisi yasiyorlar. Bu arada cocuk turlu fedakarliklar yapmis birisi. Cocuk is icin Ukrayna'ya gidiyor. Bir sekilde kiz, cocugun telefonuna tinder uygulamasini Ukrayna'ya gittikten 3 gun sonra yukledigini ogreniyor. Cocuga sen tinderı yuklemissin? diye soruyor, cocuk yok yuklemedim diye yalan soyluyor. Kiz tekrar su tarihte yuklemissin hatta diyor cocuk yine yok diyor ve panikliyor, konusamiyor. Daha sonra cocuk yuklemesini isteyenin beraberindeki üstü oldugunu, ona bagli calistigini ve bu yuzden hayir diyemedigini soyluyor (üstü evli ama ister mi ister) Kiz ilerde aldatilacagi suphesiyle ve cocugun yalan soylediginden dolayi ayni gun tamamen ayriliyor. (Ayrica kizin babasinin onemli bi saglik problemi var ve kiz cocukla bu konuda mesaj yoluyla dertlestigi sirada cocuk uygulamayi yukluyor. Cocuk biraz gec cevap verince, kiz isleri var zannedip sonra konusalim diyor. Cocuk dunden raziymis gibi tamam opuyorum gorusuruz vs diyor. Arkadasimin asıl zoruna giden sey)
Kiz ayrildiktan sonra babasi ameliyat oluyor, bu arada cocuk babasinin durumunu iki uc kez soruyor. Birkac kere daha iliskileri uzerine konusuyorlar fakat cocugun israrlarina ragmen kiz hic donmuyor cocuga. Siz nasil degerlendiriyorsunuz, kiz dogru olani mi yapmis ?
Ha uzun 30 E 25 K
0
peynirin tersi
(13.10.17)
doğru yapmış bence. üstü istemiş hayır diyememiş nedir yau? adamın kişisel telefonuna karışamaz, işle alakasız öyle bir uygulama yüklemesini isteyemez, buna çok rahat hayır diyebilir, uygulamanın tek amacı da insanları tanıştırmak zaten, yanlış anlaşılmaya mahal bırakacak bir uygulama da değil.
0
rahip janick
(13.10.17)
üstü istemiş de külliyen yalan.

ha üstü vardır. elemana olm burda fena hatunlar var bak tinder'da eşleştim der. eleman da heves eder kurar.

hiç öyle masum bir mevzu değil.

kız doğru olanı yapmış ve kendisinden beklenen bu doğruyu sürdürebilmesi.
0
eeb
(13.10.17)
Silmesini istesin de direkt ayrılmak fazla kezbanca. Cep telefonuna bir uygulama yüklemekle aldatılmış olmazsınız.

Ben olsam, ben de yüklerdim. Can sıkıntısına birebir, çok abartmaya gerek yok.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(13.10.17)
Doğru olanı yapmış bravo.
Fakat asıl sorun sanırım erkeklerin geneli, evli de olsa, hamile eşi de olsa, sevgilisi de olsa, 29384729 tane çocuğu da olsa gidip böyle tinder da yüklüyor, fırsatı yakaladığı anda aldatıyor da. Ve bunu kendi aralarında çok normalmiş gibi konuşuyorlar.
Benim düzgün, dürüst bir erkeğin var olduğu konusunda artık umudum kalmadı.
0
kismisolungac
(13.10.17)
iyi yapmış, aynen devam. adam aldatma girişiminde bulunmakla kalmayıp bi de yalan söylemiş. kadın ayrılmamayı da tercih edebilirdi, yine kınamazdık, yanlış yapmış diyemezdik ama bu sefer adam bu tür şeylerin sorun oluşturmadığını, yalanın ve aldatmanın cezasız kalabildiğini görüp fazlasını da yapacaktı ve saklamak için daha az çaba gösterecekti.
0
mezzosprite
(13.10.17)
Evet.
0
elikası
(13.10.17)
olay çocuğun tinder yüklemiş olması değil ki, yalan üstüne yalan söylemiş ve kızı da zor zamanında (babasıyla ilgili konuşmak istediği anda) sallamamış olması.

aferin kıza.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(13.10.17)
çok alakasız olacak belki de kız nasıl öğrenmiş la. hem de şu saatte falan diye
0
kljgslsdkjsd
(13.10.17)
Üstü istemiş ne ya. Yalancının flama taşıyanı adam resmen
0
mevsimler
(13.10.17)
kiza aferin +1

o adamdan sevgili olmaz.

ama nasil ogrendigini merak ettim. acaba kiz cocugun telefonuna spy fln mi yuklemis?
0
jimicik
(13.10.17)
nasıl öğrenmiş diye soranlara (belki arkadaştan da cevap gelir ama):
adam iphone kullanıyorsa ve icloud hesabının şifresi kadında varsa, icloud'da indirdiğin tüm uygulamalar tarih ve saatiyle görünüyor
0
mezzosprite
(13.10.17)
aynı gmail hesabından oturum açıksa telefonlarında, hangi cihaza hangi uygulama ne zaman yüklendi görülebiliyor.

uzak mesafe ilişkisinin bitmesi açısından faydalı bir eylem olmuş, iki taraf için de. bu açıdan evet, kız doğru yapmış.
0
Bruce
(13.10.17)
Dogru olani mi yapmis kismina karismiyorum. Fakat olay net, cocuk Ukrayna'dan bos donmek istememis. Ustum israr etti falan olayi da komik, ben olsam o saatten sonra kivirmaya calismazdim. Ayrica 2.5 yil boyunca da o cocuk bos durmamistir peygamber falan degilse. Imkansiz yani.
0
stavro
(13.10.17)
niye bu kadar abartıyorsunuz anlamıyorum.. içiniz neden bu kadar fesat! az insan olun be.. bi insan sadece muhabbet için tinder yükleyemez mi.. hem söyleyecek önemli bir şey olsa elbet söylerdi.. demek ki çocuk da çok önemli görmemiş arkadaş sosyal çevre edinmek için yüklemiş.. olamaz mı.. illa her şeye cinsellik olarak mı bakmak zorundasınız..
0
ron dennis
(13.10.17)
böyle bi ilişkinin sürdürülüyor olması tek yanlışmış bence. biri ukraynada, biri türkiyede ve 2.5 senedir devam ediyor.
0
tosunpasa
(13.10.17)
Bu çocuk ukraynaya gittikten 3 gün sonra tinder'ı yüklediyse, 2.5 yıllık uzak mesafe ilişkisinde fırsatını bulduğunda aldatmıştır zaten. İyi yapmış ayrılıp.
0
noluyo yaa
(13.10.17)
Hala "muhabbet olsun amacli Tinder kullanimi" olayina inanan var mi yahu:)
0
stavro
(13.10.17)
doğru olanı yapmış. Sonradan aldatıldığını öğrenip üzülmektense şimdi üzülüp ayrı kalmak daha iyi.
0
powerpufgirl
(13.10.17)
Gmailinden, yuklu uygulamalardan erismis.

2.5 senedir Ukrayna'da degildi, bu eylulde gitti, arkadasim da yukledikten 1 hafta sonra fark etti. @tosunpasa @noluyo yaa
0
🌸peynirin tersi
(13.10.17)
@peynirin tersi, zaten 2,5 yıldır orada demedim. Tinder'ın orada işe yarayacağını söylemişler belli ki yüklemiş. Türkiye'deyken işe yaramaz diye açmamıştır. Orada 3. günde açan, Türkiye'de de fırsatını bulduğunda aldatmıştır, fırsat bulmuşmudur bilemem orası ayrı.
0
noluyo yaa
(13.10.17)
Net Ukrayna'da takılmış çocuk. Uygulamayı sonradan silmiş mi mesela? O önemli..

Bence bi aldatılma durumu var ama LDRlerde bu normal karşılanıyor çoğunlukla.. Özetle: Ben olsam geri dönebilirdim amaaaa uzak mesafe ilişkisi için Değmez vakit kaybına. İnceldiği yerden kopmuş.
0
lcha
(13.10.17)
Kiz hakli, Tinder'a Ukrayna'da aranmak icin girmis. Bunu anlamamak icin dupeduz salak olmak lazim.
0
perfectum
(14.10.17)
(2)

Bozüyük’te akşam yemeği için mekan?

corcinyo
İş için Bozüyük’e gidilecek. Misafirler akşam biraz şık,en azından keyifli bir yere götürülecek. Eskişehir’e geçmek istemiyorlar. Foursquare aramaları sonuçsuz kaldı,öneri var mı?teşekkürler şimdiden.
İş için Bozüyük’e gidilecek. Misafirler akşam biraz şık,en azından keyifli bir yere götürülecek. Eskişehir’e geçmek istemiyorlar. Foursquare aramaları sonuçsuz kaldı,öneri var mı?teşekkürler şimdiden.
0
corcinyo
(12.10.17)
araba varsa buraya gidin:

goo.gl
0
ron dennis
(13.10.17)
bozüyük'ün bilecik çıkışına doğru hapishane var. oranın restaurantı iyi diyorlar hiç gitmedim. bozüyük'ün içinde kervan var ana caddenin bir arka sokağında kalıyor fena değil. biraz uzak ama www.google.nl!4m5!3m4!1s0x14cb8e7f7479793b:0x785ab348efc85a02!8m2!3d40.0717417!4d30.0170664
karafırın da iyidir.
son olarak otel grand çalı var -4 yıldızlı olanı- güzel yemek için gidilebilir eniştemin otelidir yemekleri de gayet güzeldir. hava serin olur akşamları ama havuz başında falan güzel olur.

ek: link pertlemiş ama kopyalayıp kalanını ekleyince götürüyor. linkteki yer: saklı vadi. saklı vadi'ye giderken yol üzerinde bozüyük'e daha yakın tünel ve şelale restaurant da var. bu ikisine gitmedim.
0
bass solo take one
(13.10.17)
(3)

matlab'da ortak inputları başka yerden çekme

aslanim giralicam
merhabalar, matlab'da çok yeni ve beceriksiz olduğum önbilgisiyle başlayayım da çok kolay bir şey istiyorsam "bunu mu sordun yani?" diye vurmayın.benim birbirinden farklı 5 ayrı senaryo için geçerli olan birbirleriyle alakasız formulasyonlarım var. bunlar için 5 ayrı .m file oluşturdum. bunları aynı
merhabalar,

matlab'da çok yeni ve beceriksiz olduğum önbilgisiyle başlayayım da çok kolay bir şey istiyorsam "bunu mu sordun yani?" diye vurmayın.

benim birbirinden farklı 5 ayrı senaryo için geçerli olan birbirleriyle alakasız formulasyonlarım var. bunlar için 5 ayrı .m file oluşturdum. bunları aynı parametreler için çalıştırıp verdiği sonuçları birbirleriyle kıyaslamam gerekiyor. şu anki amele durumumda, parametreleri değiştirmek için gidip 5 .m file'ın inputlarında ayrı ayrı değişiklik yapıyorum. tabi bu hem zaman kaybettiriyor, hem de hata yapma ihtimalimi artırıyor. bir .m file'da parametreleri değiştirmeyi unutsam veya yanlışlıkla diğerlerinden farklı bir sayı yazsam 5 senaryoyu karşılaştırırken hata yapacağım.

kısacası istiyorum ki benim parametrelerim ayrı bir yerde dursun, tek bir yerde değişiklik yapmam yeterli olsun. formullerin olduğu dosyalarda hiç parametre yazmasın. o parametreleri ayrı, ortak bir yerden çağırsın.

nasıl yapabilirim?
0
aslanim giralicam
(08.10.17)
pek if'lik bir durumu yok, eğer düşünemediğim bir şey yoksa. yani şu koşul olduğunda bu senaryo, diğer koşul olduğunda diğer senaryo geçerli gibi bir durum yok. çünkü birbirinden farklı olan 5 senaryoyu da aynı parametreler için çözdürmem ve sonuçlarını karşılaştırmam lazım.

(her senaryonun içinde kendine özgü koşullar var halihazırda. 1. senaryo için, 1. koşulda başka if'in, 2. koşulda başka if'in içine giriyor. 2. senaryoda bambaşka bir koşul için başka bir if'in içine giriyor. ama her senaryo birbirinden bağımsız, değişken sayıları, koşulların limitleri vs. bile farklı)
0
🌸aslanim giralicam
(08.10.17)
Hepsine hükmedecek tek bir .m file, hepsini o çağıracak, aynı dosyada bir araya getirip birbirine bağlayacak şekilde yapılabilir.

yani yeni .m filemız şu şekilde olacak

clear all
clc

a1= 1; a2= 2; diye parametreler

sonra
res1 = mfile1(a1, a2, a3);
res2 = mfile2(a1, a2, a3);

şeklinde bunlardan gelen sonuçları çağıracak.

böyle yapmak için bu 5 tane senaryoyu çözecek dosyaların da fonksiyon formatında olması gerekiyor. o da şöyle yapılabilir:

function result = mfile1(a1, a2, a3)

bla
bla
bla

result = [result1;result2];

umarım anlaşılır olmuştur

ek olarak:

eğer bu 5 .m fileın içinde hep aynı olan, değişmeyecek parametreler varsa onlar da global variable olarak tanımlanabilir.
0
ron dennis
(08.10.17)
once ortak paremetreleri tanimliyorsun.a, b, c olsun. workspace'de bu parametreler gorunuyor olacak.
komut penceresinde " save parameters a b c" diyorsun, bir parameter.mat dosyasina bunlari kaydediyor.

sonra scriptlerin icine load parameters yaziyorsun, hep bu dosyadaki ayni degerleri cagiriyor.
0
cedex
(08.10.17)
(6)

blade runner

manuel mandalina
Yarın buna gitmeyi düşünüyorum ama ilk filmi izleyeli çok olduğundan neredeyse hiçbişey hatırlamıyorum. Bi kaç satır özet okuyup gideyim mi, ilkini yeniden izleyip mi gideyim? Not: Yarın gidersem imax’te izlicem, sonraya bırakırsam 3D izleyebilirim anca.
Yarın buna gitmeyi düşünüyorum ama ilk filmi izleyeli çok olduğundan neredeyse hiçbişey hatırlamıyorum. Bi kaç satır özet okuyup gideyim mi, ilkini yeniden izleyip mi gideyim?
Not: Yarın gidersem imax’te izlicem, sonraya bırakırsam 3D izleyebilirim anca.
0
manuel mandalina
(06.10.17)
bence özet okumak yeterli ya. ilk film kült mült ama karanlık atmosferi güzel yansıtsa da kitaptan sonra bana çok yavan gelmişti. empati kutusu yoktu mesela, empati kutusuz mercerism mi olur? film çok bir şey anlatmıyordu bu yüzden, izlendiyse tekrar izlemek vakit kaybı olur.
0
ron dennis
(06.10.17)
kesip biçmişler haberin olsun. sansürlü.
0
sutlu nescafe
(06.10.17)
ben hatırlamayayım, unutayım iyice diye fragmanlarını bile izlemedim hiç. sıfırdan yeni bir tat almak istiyorum eski olanın yanında...

yani bence hiçbir şey okumadan izlemeden git.
0
kisa bisey olsun istemistim
(06.10.17)
Gençler yalnız bu remake değil devam filmi, biliyonuz di mi?
0
🌸manuel mandalina
(06.10.17)
Bence izle.
0
clones
(06.10.17)
Seninle aynı durumdayım ben de. Baştan izlemek yerine youtube'ta 10-15dk'lık analiz videoları oluyor ya, o tarz bir şey izleyip gitmeyi planlıyorum. Zaten daha önce izlediğin için o tarz bir video hafızayı tazelemek için yeterlidir diye düşünüyorum.
0
elon
(06.10.17)
(27)

beni 3 kere reddetmiş şirketin iş teklifini kabul edeyim mi?

you are my lethe
mezun olduğumda çalışmak istediğim, çalışmak için de oldukça kalifiye olduğum (aynı sektörde büyük firmada stajlar olsun, istenilen bilgisayar programlarını kullanbilmek olsun, kazanılmış yarışmalar olsun...) büyük, yabancı ve sözde kurumsal bir firmaya mezun olduğumdan beri 3 farklı pozisyon için 9
mezun olduğumda çalışmak istediğim, çalışmak için de oldukça kalifiye olduğum (aynı sektörde büyük firmada stajlar olsun, istenilen bilgisayar programlarını kullanbilmek olsun, kazanılmış yarışmalar olsun...) büyük, yabancı ve sözde kurumsal bir firmaya mezun olduğumdan beri 3 farklı pozisyon için 9 kere iş görüşmesine gittim.

ilkinde yetersiz bulup almadılar. ikincide 4 aşamalı olan sürecin 2. ve 4. aşamasını yani ik ve direktör mülakatını aynı anda yaptılar, manager mülakatını atladılar ve direktör suratıma bile bakmadı. sonradan öğrendim ki zaten o pozisyona alınacak kişi belli imiş, birinin tanıdığı imiş benimle mülakatı prosedür gereği yapmışlar. amerikadaki ofise neden daha kalifiye birini değil de o kızı aldıklarını açıklamak için. artık üçüncüde herşey oldu, beni arayıp süreç olumlu ilerliyor derken en sonunda işe alınmadım. öğrendim ki yukarıdan birinin tanıdığını almışlar.

şimdi ben bu firmanın türkiye pazarındaki en büyük müşterilerinde birinde çalışıyorum. her ay çalışanları gelip bize rapor veriyorlar. bunları da zaten onlardan öğrendim.

geçen hafta bu firma tarafından gene arandım. orada çalışan ve bize rapor hazırlayan managerlardan biri benim iki ayda işe hakim oluşumu, sorduğum soruları vs çok beğenmiş ve beni şirkette baya övmüş. bunun üzerine boşta olan ve uzun süre birini bulamadıkları bir pozisyona beni almaya karar vermişler. (ilk görüştüğüm pozisyonların altında bir pozisyon)

maaşı şu an çalıştığım yerden iyi, evime daha yakın ve şirket şu an çalıştığım şirketten daha önemli ve yabancı, yurtdışında çalışma olasılığı yüksek. ama bana böyle davranmış olmaları, prosedür gereği yapılan mülakatlar, süreç olumlu deyip sonra teklif vermeden yukarıdan birinin tanıdığını işe almalar beni inanılmaz üzdü. o dönem bunu öğrendiğimde hüngür hüngür ağladım. eğer ben bana olumlu dediklerinde beklese ve şu an çalıştığım yerin teklifini kabul etmese idim işsiz kalırdım. hala binanın önünden geçişimde gözlerim dolar.

şimdi sunulan tüm iyi koşullara ve bana çok faydası olacak olmasına rağmen (maaş, eve yakınlık, yurtdışı çalışma ve master için cv'de iyi durması) hiç kabul edesim gelmiyor. eğer işi kabuledersem benimle görüşme yapmış o direktörlerin vs yüzüne nasıl bakıcam, benim yerime işe alınan kişileri görüp nasıl dayanacağım bilemiyorum.

bir yanım duygusal davranma ve bu fırsatı kabul et diyor diğer tarafım gururuma yediremiyor. yarın arayıp ya görüşmeyi ayarlayıp tekliflerini kabul edeceğim yada direk ben sizi bu davranışlarınız yüzünden reddediyorum diyeceğim. ailem ve arkadaşlarım hep bunu kabul et, 2 yıl çalışır başka yere gidersin diyorlar ama benim hiç içimden gelmiyor. sonra da acaba ileride reddettiğim için pişman olur muyum diye düşünüyorum.

size ne yapmalıyım? nasıl bir yol izleyeyim. kafam o kadar karışık ki...
0
you are my lethe
(01.10.17)
beğenip onlar aradıysa görüşmeye git, o direktöre de "aklınız başınıza geldi galiba" minvalinde latifeli konuş; en azından için soğur. çok beğendilerse alırlar zaten, almazlarsa da senin için bir şey değişmemiş olur.

gururuna yediremeyecek çok bişey yoksa aslında, direkt olarak seninle ilgili bir problemden dolayı almamış değiller. evet vaktini çaldılar, duygularınla oynadılar ama sen başarılı olup o son aşamalara gelebildin diye.
yine de; için almıyorsa almıyordur, bu konularda genel olarak taviz vermeyen biriysen pişman olmazsın. ama profesyonellik iş hayatına çok şey katar, kariyer hedefin varsa bunun gibi çok şeyle karşılaşacaksın; derini kalınlaştırmış olursun.
0
Bruce
(01.10.17)
bence gurur yapacak bir durum yok. ben olsam kabul ederdim.
0
sta
(01.10.17)
yine tanıdık birini işe almak için göstermelik bir teklif ve görüşme olmasın ?
siz teklifi kabul edip yeni işe başlayacakken yine bir çakallık yapıp sizi yarı yolda bırakma ihtimalleri var mı ? (nedense aklıma ilk gelen bu oldu, eldeki bulgurdan da olmayın.)
yazdığınız gibi, iş yerindeki o tür insanlarla iletişiminiz nasıl olacak?

yazdıklarınıza göre firma ne kadar iyi olursa olsun yaptıkları hoş değil ve güven zedeleyici. kabul edecekseniz onlar size (varsa) uygulamayı planladıkları kunduzluk yollarını kapatın ve kendinizi garantiye alın. her ihtimali düşünün.
0
MtKrt
(01.10.17)
Is dunyasinda duygusalliga yer yok bence. Profesyonel ol ve senin icin daha iyi sartlari saglayan (maas, calisma ortami, kriyer gelecefi vb) tarafi sec
0
nickfury
(01.10.17)
Hayır tabii ki. Profesyonellik adı altında her şeyi maddiyata bağladılar.
0
secrexv2
(01.10.17)
beni olursa kabul edersem diye rahatsız eden 2 konu var.

1) ucu ucuna gireceğim, hatta teklif aldığım o pozisyonlara alınan benden daha az kalifiye kişileri her gün görüp, o kişilerin benden daha yukarıda bir pozisyonda olduğunu bilmek.

2) yabancı dahi olsa herşeyin torpille yürüdüğü bir şirkette geleceğim nasıl olur? zamanı gelince o torpilli tipler mesaiye kalmazken ben kalacak mıyım yada zam olduğu zaman onlara daha çok zam yapılıp bana az mı yapılacak. hak ettiğim halde bana terfi vermeyip tanıdığı olan birine mi verecekler?
0
🌸you are my lethe
(01.10.17)
beni daha önce almamışlardı diye bir şirkete trip atmak...

tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış. Umarım tavşan (yeni mezun) sınızdır :)
0
otonomo
(01.10.17)
ülkede bu iki seçenekteki sorunları yaşamayacağın şirket -BANA GÖRE- yok. varsa da 10-20 tanedir, seçeneklerini bu kadar dar tutup hareket alanını bundan sonra da kısıtlayacaksan tamam, haklısın derim.
0
Bruce
(01.10.17)
tavsan daga kusmus dagin haberi olmamis +1.

eger cv'inde iyi bir isim olacaksa, maas artisi/pozisyonda yukselme vs. olacaksa gurur yapacak bir sey yok. is yasami bu, herkes karsisindakinden ne fayda aldigina bakar. gerekirse sirketi basamak olarak kullanirsin. daha is yasaminda nelerle karsilasacaksin...

ayrica 1- senden daha az kalifiye insanlarin senin ustunde oldugu o kadar cok durumla karsilacaksin ki, bunun olmadigi bir sirket yok. yerli de yabanci da. basina her geldiginde kusup gidemezsin. hayat adil degil. sen isini yap, kendini gelistir, kendi yolunda ilerle. sana ne milletten.

2 - her sey torpille yurumuyordur, sonucta kar amaci guden bir sirket, topril elbette vardir ama kar ettigine, ayakta kaldigina gore isi bilen adamlar da is yapiyor demektir. her sirkette sirtini birilerine dayayip garip tripler icinde olan insanlar var zaten. kendi sirketin olmadigi surece yapacak bir sey yok.
0
kassiopeia
(01.10.17)
İş dünyasında networking diye bir şey var. Bazen beceri değil de network çok daha prim yapar. Türkiye'de malesef torpil diyoruz buna ve sadece TRde değil yurtdışında da gayet yaygın bir durum, inanın. Anlamadığım nokta benden daha az kalifiye olanlar benden üst konumda buna nasıl dayanacağım tavrı, bizi yöneten kişiler en basitinden bir çok anlamda eğitim olarak bir çoğumuzdan yetersiz, nasıl dayanıyorsunuz? Ya da patronlar bazi işletmelerde tamamen eğitimsiz ama almış başını gitmiş, bunu ne yapacaksınız?
Yanlış anlamayın ama profesyonellikten çok uzak bir bakış açısı bu. Sonuçta o şirketin inisiyatifidir kimi alıp almayacağı. Şirketlerin başvuranlar içinden en becerikliyi almak gibi bir zorunluluğa olduğunu mu düşünüyorsunuz? Kendisine en çok yarayacak elemanı almayı ister ve bu da bazen beceriksiz birisini işe al ama onun bağlantılarını kullan şeklinde ilerler. Gayet normal. Şirket kar amacı ile kurulmuş bir yapı, asla bile bile zarara neden olacak bir yolu seçmez. O kişileri işe almayı uygun görmüş. NOKTA
Hesap sorma gibi bir tavır içinde olmazsınız umarım.
Benim görüşüm bu şekilde.
0
nickfury
(01.10.17)
@otonomo, yeni mezun sayılırım. ama burada olay tavşan-dağ değil. burada yapılan şey saygısızlık. eğer işe uygun olmadığımı bilseydim ve reddedilseydim yada benden daha iyi birilerini aldıklarını görseydim sorun etmezdim. ama burada işe alınmayacağım halde görüşmeye çağrıldım, süreç olumlu, teklif yapılacak denmesine rağmen aranmadım. eğer ben onların süreç olumlusunu kabul etseydim şu an çalıştığım yeri reddedecektim. bir sürü firmayla görüştüm ama böylesini bir tek burayla yaşadım.

@bruce, bunları yaşayacağım bir sürü şirket var. ama içerideki çoğu insanın torpille girdiği şirket sayısı azdır diye düşünüyorum.
0
🌸you are my lethe
(01.10.17)
@nickfury, buradaki durum networking değil ama bildiğiniz torpil. yeni mezun seviyesinde bir iş için o alanda staj yapmış, işi bilen, gerekli bilgisayar programlarını kullanabilen biri yerine direktörün, managerın tanıdığını, akrabasını almak.

tabi ki de ileride benden daha az kalifiye insanlar karşıma çıkabilir. ama durum burada bana teklif verilen bir pozisyonun daha sonra birinin o alandan bile mezun olmamış yeğenine verilmesi.
0
🌸you are my lethe
(01.10.17)
tamam işte, şirket neden o kişiyi işe alıyor. O kişi aracılığıyla bağlarını kuvvetlendirecek. belki elinden kaçıracağı hatırı sayılır bir müşterisini memnun edecek. Kaz gelecek yerden tavuğu esirgememe durumu en basite indirgersek. Çok idealist yaklaşıyorsunuz bence olaya ve dediğim gibi şirketin kalifiye elemanı seçmek gibi bir zorunluluğu da yok. istediğini , kendisine kazanç getireceğini düşündüğü kişiyi alır. Bu, alanının en uzman kişisi olabildiği gibi, vasıfsız ama uzun vadede daha fazla kolaylık sağlayacak biri de olabilir.

Yeğen işe alınmış. Profesyonel bir yaklaşım mı? değil elbette ama şirket adamın. daha ötesi yok. Kusura bakmayın adam o kadar yatırım yaptıktan sonra istediği kişiyi istediği konuma alır, istediğini de almaz. Beceriksiz kişiyi işe alırsa da bunun ceremesini kendisi çeker, bu konuda da bir şey deme lüksünüz malesef yok. Kamu kuruluşu olsa hadi bir nebze anlarım, liyakat önemli ama şirketler için nasıl kalifiye olanı almazlar ya tavrı gerçekçilikten çok uzak geliyor bana. iş hayatında bu şekilde ilerlerseniz çok sorun yaşayabilirsiniz diye düşünüyorum. Umarım yanılırım ve başarılarla dolu huzurlu bir kariyeriniz olur.
0
nickfury
(01.10.17)
Bence kabul etme. Çalışma huzuru denen bir şey var. Daha işe alımda bu kadar tırı vırı yapan bir şirket işe başladığında önüne bir sürü saçmalık koyar. Şu anki koşulların çok kötü değilse böyle devam et. Nasıl olsa şimdiki işinden yıl olarak çalışma tecrübesi kazanıyorsun. Tekrar çağırırlarsa daha çok tecrübeyle gidersin. Zaman lehine işliyor.
0
dissendium
(01.10.17)
bu 'ise almayacaklari halde gorusmeye cagirma' olayini, bakin turkiye'de degil, butun dunyada en cok yapan kurulus : birlesmis milletler dir. yani birlesmis milletlerde acilan pozisyonlarin buyuk bir bolumune kimin girecegi bellidir ancak proseduru tamamlamak icin sizi cagirirlar, gorusurler vs.
yani bu olan bir sey. elbette kabul etmek zorunda degilsiniz. sadece dunyada tek yapan bu sirket degil, ya da sadece turkiye'de yapilmiyor. diger gidisinizde zaten, tam siz girecekmissiniz ama torpilli biri gelmis anladigim kadariyla.

ayrica torpil ile network'u karistirmamak lazim. networku gelistirmek onemli. bence, buraya girseniz de girmeseniz de, duygularinizi bir kenara birakip isinize devam etmek sizin icin onemli bir asama olmali. bunu yapmayi ogrenmelisiniz. simdiden bu insanlarla calisamam vs. diyorsunuz. ben genel mudurle genel mudur yardimcisinin birbirine bardak canak firlattigi, camlarin kirildigi 'kurumsal' sirketler gordum. insanlar gelip devam ettiler calismaya. olur boyle seyler.
0
kassiopeia
(01.10.17)
@nickfury, yapılacak iş müşteri ilişkisi, bağ kuvvetlendirme gerektiren bir iş değil. arka fondan istatistiksel tekniklerin uygulanacağı, analiz yapılacak bir iş. teknik bir iş ve bu alanda bilgi sahibi, vasıflı birine ihtiyaçları var. benim sektörde iki firmada uzun süreli staj tecrübem, istenen bilgisayar programları, o alanla ilgili yazdığım tezim ve kazandığım yarışma var. benim yerime alınan kişiler ne bu alanda okumuşlar, ne tecrübe sahibiler ne de bilgisayar programlarını biliyorlar. ilk pozisyona uygun olmama rağmen sadece amerikadaki ofise neden beni ve benim gibi o iş için uygun olan insanları almadıklarıni açıklamak için bunu yapıyorlar. son pozisyonda ise teklif verip daha sonra direktörün yeğenini alıyorlar. üstelik ben bunları kendim uydurmuyorum. bizzat client managerlar bana kendileri söylediler.

reddedildiğim bir sürü şirket oldu. bazılarında benim de torpilim vardı ama o işe uygun olmadığım için alınmadım. benim yerime o alanda master yada staj yapmış insanları tercih ettiler. bazen over-qualifiedsın deyip reddettiler. ben bunları sorun yapmıyorum.

ben reddedildiğim her şirkete de küsmüş değilim. sadece bir şirket beni işe almayacağını bile bile 3 farklı pozisyon için görüşmeye çağırdı. ve şu an da bu şirket beni başvurduğum pozisyonların çok altına bir yer için çağırıyor.

şu an çalıştığım yer de kötü değil. türk şirketi ama alanının en büyüğü. bir yıl sonra işi öğrenip yabancı ve iyi firmalarda geçebilirim zaten.
0
🌸you are my lethe
(01.10.17)
Naçizane görüşüm : Şirkete karşı hala sinirlisiniz. Bu duygularla mevcut ve memnun olduğunuz işinizden ayrılıp yoğun duygu değişikliğine neden olacak bir değişikliğe girmeniz pek mantıklı görünmüyor. Kararınız ne olursa olsun mutlu ve huzurlu olun. Ötesi yalan.
0
nickfury
(01.10.17)
kabul edin. saygısızlık, yüz üstü bırakma, yalan söyleme vs gibi şeylerle değerlendirmeyin. bunlarla itham ettiğiniz şey bir şirket. şirketlerin duyguları da yoktur. bu karar aşamasında sizin de olmasın. şirket düşünüp biz bu kadını/adamı almayalım da sinir olsun demez. çıkarları doğrultusunda davranır. o anki çıkarları buna yönelik imiş. şimdi teklif geldiyse şartları değerlendirin, vereceği fırsatları ölçüp tartın. sizi ileriye taşıyacaksa da kabul edin. ama önce bu duygularınızı bir kenara bırakın.
0
veritaslibertas
(01.10.17)
Suanki sirketteki keyfiniz nasil? Belki kapiyi acik birakirsiniz, burada hedeflerim var, iletisim halinde olalim daha yuksek bir pozisyon icin yine goruselim diyebilirsiniz? Yarin evet ya da hayir demek zorunda degilsiniz. Cunku artik sizin bir isiniz var. Hayir demeden de gorusebilirsiniz ve yine kapiyi acik birakabilirsiniz. Karsinizdaki 9 kere bunu yapmis size. Siz de onlara yapin.
0
ykyt
(01.10.17)
ya normalde gurur yapma diyecektim ama senin önceki duyurularını hatırladım bu şirkete fazlaca takıksın, bence gitme. bana iş teklif edildi bu kez de ben kabul etmedim dersin ilerde:) şaka bir yana gerçekten gitme,3 kez reddetme ne yahu, hem de baya oldu falan demişlerdi, dışardan iyi gibi görünüyor ama yönetim falan sıkıntı belli ki. şimdiki yer ile de şikayetin varsa başka yerlere bakarsın.
0
pamuk helvalar cebe
(01.10.17)
@ykyt, şu an ki işimden memnunum. belki yerli bir firma, maaşım da çok yüksek değil ama bir sürü şey öğreniyorum. bir sürü departmanla birlikte çalışıyorum, sektörü tanıyorum, farklı analizler yapıyorum ve bilgisayar programları kullanıyorum. müdürlerim, direktörlerim ve çalışma arkadaşlarımdan memnunum.

isim olarak iyi değil, cv'de diğer firma gibi güzel durmuyor, master için şansımı arttırmayacak ama dedğim gibi piyasayı, sektörü öğreniyorum.
0
🌸you are my lethe
(01.10.17)
@nickfury+1

profesyonel davranmıyorsunuz. objektif değilsiniz.
şirketin açtığı pozisyonlarda en uygun aday olarak kendinizi görüyorsunuz. ama torpille de olsa alınan adayın ı ise sizden daha az uygun olduğuna nasıl emin olabiliyorsunuz?

"ben kullanilan programi biliyordum" bu bir avantaj olabilir ama şart değil. pek cok firma elemanını kendi eğitme sürecini ve masrafını göze alıyor. yani o kişi de ise başladıktan sonra o programı öğrenebilir.

şimdi mobilden yazamayacağım uzunlukta çeşitli sebepten (aslinda pek cogunu yukarida diger arkadaslar guzelce aciklamis) bakış açınızı sığ, benmerkezci ve profesyonellikten uzak buldum.

bence gitmeyin. o sirketteki her adım size azap olacak...simdiki yerinizde daha huzurlu ve mutlu olursunuz.
0
balik kraker
(02.10.17)
teklifi kabul edersen sen de işe birinin vasıtasıyla alınmış olmuyor musun peki?
0
pinkpeony
(02.10.17)
bence bu duygular altındayken kabul etmemen daha hayırlı. orada mutsuz olacağın çok açık.
0
manuel mandalina
(02.10.17)
Duygusalligi bir kenara birak. Adi ustunde profesyonel hayat bu. Imkanlari daha iyiyse gec. Daha iyi bir is bulunca da orayi birakirsin. Para/emek ticareti sonucta bu. Her seye torpil gozuyle bakma. Is dunyasinda gavurlarin networking dedigi olay her seydir. Tabi ki tanidigi bildigi referansli adami alir herkes. Simdi de o kisi sensin.
0
dannycarey
(02.10.17)
master için iş tecrübesi cvde ne kadar önemli olur çok emin değilim ama diğer faktörler için hala gidilebilir. maaş, eve yakınlık direkt yaşam kalitesini artıracak şeyler.

bunun yanında işe başladıktan sonra geçmişteki 9 görüşmeyi unutup öne bakmalı, daha iyi fırsatlar hala gözetilmeli, daha iyi fırsat bulunduğu anda arkaya bakmadan kaçılmalı.

"ben sizi bu davranışlarınız yüzünden reddediyorum" demek kimseye faydalı olmaz. ik'nın "evet arkadaşlar işe alım prosedürümüz çok kötü, şapkayı öne alıp düşünme vakti geldi" demeyeceği açık. gülüp geçerler bence. bu yüzden iş hayatındaki profesyonel bakış açısını koruyup fırsatı kaçırmamak gerek. kafa karıştıracak bir şey yok, iş hayatı bu.
0
ron dennis
(02.10.17)
herkese yaptıkları yorumlar için teşekkürler, bugün 'profesyonelce' davranıp görüşmeye gittim ve tekliflerini reddettim ama ilerisi için kapıyı açık bıraktım. iki sebebi vardı. birincisi bana ilk teklif ettikleri ama daha sonra aramadıkları pozisyondan çok daha düşüktü. şu an ben onların direk client managerları ile muhattap olurken o pozisyonda onunda altının altı şeklindeydim. şu an çalıştığım yerde 2 yıl devam etsem onların firmada 4 yılda gelebileceğimden daha iyi bir pozisyona gelebiliyorum.

ikinci olarak görüşme sırasında ukalaca bir tavır sergilediler. benim bu 3 pozisyona 9 kere görüşmeye gitme meselem haziran-temmuz aylarında olmuştu ve ben onların sadece ilk açtıkları pozisyon için başvurmuştum. gerisi için beni onlar çağırmışlardı. mülakat boyunca görüşmeye gittiğim, teklif aldığım ve şu an çalıştığım pozisyonun çok daha altı bir pozisyonu sanki bana iyilik yapar gibi veriyorlarmış gibi konuştular. bende onlara kibarca şuan ki pozisyonumun her ne kadar yerli bir firma olsa da bana sektörü tanımama ve kendimi geliştirmeme daha yardımcı bir pozisyon olduğunu söyleyip umarım ileride x, y, z gibi bana önerdiklerinden daha yukarıda bir pozisyon için sizinle çalışırım dedim.

şu an nedense inanılmaz mutlu ve huzurluyum. duygularıma kapılıp reddedersem çok pişman olurum diyordum ama çok daha iyi bir seçim yaparak bu konuyuda kapattım. herkese teşekkürler
0
🌸you are my lethe
(03.10.17)
(9)

Düğünlerden tiksiniyorum

diffarentiationation
İsraf, görgüsüzlük, gürültü ve insanların iğrenç müzikler eşliğinde ortaya toplanıp çiftleşme dansı benzeri hareketler sergilemesine katlanamıyorum. Bugün kuzenimin düğününde bunlardan bolca vardı, üstüne maymunların seslerini taklit eder nitelikte sesler çıkararak oynamaları sinirlerimi zıplattı.Bi
İsraf, görgüsüzlük, gürültü ve insanların iğrenç müzikler eşliğinde ortaya toplanıp çiftleşme dansı benzeri hareketler sergilemesine katlanamıyorum.
Bugün kuzenimin düğününde bunlardan bolca vardı, üstüne maymunların seslerini taklit eder nitelikte sesler çıkararak oynamaları sinirlerimi zıplattı.
Bir köşeye çekilip oturdum. Muhtemelen kuzenim benim hakkımda silmeye varacak şeyler düşünüyordur. İnsanlar da sorunlu olduğumu sanıyor eminim.
Millete ne desem de beni böyle kabul etseler? Sülalenin uyumsuz, sorunlu, asosyal çocuğu olarak ortamlarda konuşulurum artık. Ne yapardınız?
0
diffarentiationation
(01.10.17)
Ben tarzımı belli ettim. Teyzem genelde hep takılır benle. Sana kokteyl yaparız falan der. Diğer teyzem kızı Amerikan filmlerindeki gibi babası getirir der. Sen de şimdiden kendi fikirlerini söylersen kimse baskı yapmaz. Düğüne harcanan paraya yazık. Yeni evlilerin bu kadar büyük paraları çarçur etmeleri bana çok mantıksız geliyor.
0
dissendium
(01.10.17)
ben de aynı böyle davranıyorum ama neyse ki kafam çalışıyor diye düşündüklerinden beni böyle kabul ettiler "ellemeyelim onu, o farklı" yaptılar bazen.

ama yaş ilerledikçe bunu yememeye başladılar.

bu dönemde yaptığım gözlemlere göre düğünlerde kenarda durması hoş karşılanan, oynamaması garipsenmeyen hatta desteklenen bir kitle var: hacılar.

bu yüzden ileride hacıya gidip "get out of düğün free card" almayı planlıyorum.
0
ron dennis
(01.10.17)
arap adetleri hepsi, ortadoğuda yaşıyorsun.düğüne gitmek zorunda kaldın ve memnun olmadın aynı ben :)
0
regardless of what they say
(01.10.17)
Ben de gerçek anlamda tiksiniyorum düğün, nişan, kına gibi her türlü iğrenç gelenekten. Bir şekilde bahane yaratıp gitmiyorum hiçbirine. Çevrem de böyle kabul etti artık beni.
0
ms brownstone
(01.10.17)
valla bu konuda çocukluğumdan beri "amk delisi" denen bir tip olduğum için hiç sorun yaşamadım. teyzem, dayım, amcam... hiçbirinin düğününe gitmedim. hepsiyle de aram iyi sayılır. kendi haline bırakmanı istiyolarsa buna erken yaşta başlaman, misafir gelince kendini odaya kilitmene falan lazım hsfjskl
0
der meister
(01.10.17)
Ben yillardir dugune gitmiyorum. En son bir arkadas kir dugunu yapti. O igrenclikler yasanmadi. Son derece sade bir dugun oldu. Arkada hafif bir muzik caldi - Turkce bile! Ama arabesk pop Murat Boz Demet Akalin falan degildi.
0
Traveller
(01.10.17)
Ben de düğün sevmiyorum. Bulduğum çözüm şu: Akrabalarımın düğünlerine anne-baba gidiyor çok lazımsa, ben gitmiyorum. Diyeceği olan anama babama diyor, ben muhatap olmuyorum. Çok sevdiğim arkadaşlarım evlenip düğün yapacak kadar mal maalesef, onlarınkinde de arkadaşlarla iki sohbet edip altınımı takıp geliyorum. Kamuoyu zamanla bu halimi kabullendi, birkaç sene içinde çevrenizi alıştırabiliyorsunuz.

Düğününde gerdan kırmadığınız için kuzen trip atarsa da atsın derim. Yoksa bir-iki seneye kendinizi baby shower'larda, doğum günü pastasına kusan bebeklerin doğum günlerinde bulabilirsiniz, aman diyeyim.
0
wish i could find a way to disappear
(01.10.17)
şimdiye kadar sadece kuzenlerimin düğününe katıldım, bundan sonra da en yakın arkadaşlarım dışında kimseninkine katılmam sanırım.
onlar da yakınlarım olduğu için nerede ne yapacağımı bilirler, sıkılıp kalkıp gidersem de sorun etmezler.

kuzeniniz sırf bu nedenle sizi silmeye varacak şeyler düşünüyorsan bırakınız silsinler. yok silmesin diyorsanız da ortama uyum çalışmaları şart.
0
yaraticinick
(01.10.17)
aynı fikirdeyim ama her düğün bu kadar saçmalık dolu olmuyor. bir gün evlenirsem düğün yapmayı düşünmüyorum. kırılan-küsen olursa da zerre umrumda değil.
0
orpheus
(01.10.17)
(2)

Misvak hukumeti mi elestirmis ben mi anlamadim

c1b2k3
Ben mi anlamadim yoksa? Plakadaki ev ne anlamda acaba bi de?
Ben mi anlamadim yoksa? Plakadaki ev ne anlamda acaba bi de?
0
c1b2k3
(27.09.17)
yok ya, öyle düşündüklerini sanmıyorum. muhtemelen "hükümetimiz mtvyi artırarak petrol tüketimini ve onların gelirini düşürüyor" diye düşünmüşlerdir.

şaşırtıcı olan şu, bu şekilde düşünmek hükümeti eleştirecekleri düşünceden daha girift.
0
ron dennis
(27.09.17)
baya baya eleştirmişler. altındaki yorumlarda da ak parti'ye oy veren kişilerden gelen sitemleri okuyabilirsiniz.
0
historien
(27.09.17)
(1)

Matlab öğrenci sürümü

mr langdon
Merhabalar. Ben şimdi matlabı ilk kez kullanacağım da bilgisayar mühendisliği okuyorum. Kendi sitesinden sürekli ücret istiyor eskiden böyle değildi sanırım. Torrente de güvenemiyorum açıkçası.
Merhabalar. Ben şimdi matlabı ilk kez kullanacağım da bilgisayar mühendisliği okuyorum. Kendi sitesinden sürekli ücret istiyor eskiden böyle değildi sanırım. Torrente de güvenemiyorum açıkçası.
0
mr langdon
(26.09.17)
okulun lisansı her paketi içermeyebilir, bir de her seferinde vpn ile bağlanmak o kadar hoş bir şey değil. torrentten de bir şey olmaz, iyice güvenilir olması için kurulum dosyaları güvenli olsun diye okuldan da indirilir, bu şekilde kurulur, sonrasında da crack aşamasında torrentten bulunan lisans/seri no girilebilir. ben öyle yapıyorum.
0
ron dennis
(26.09.17)
(8)

Sözlük kullanıcısı deyince nasıl bir portre aklınıza geliyor?

binder dandet
Gözünüzde canlandırın ve yazın lütfen. ben yazarsam duyurudan atarlar :(
Gözünüzde canlandırın ve yazın lütfen. ben yazarsam duyurudan atarlar :(
0
binder dandet
(25.09.17)
eskiden nutella yerken kahkahalar eşliğinde sandalyeden düşülürdü de şimdi pek bir şey canlanmıyor.
0
ron dennis
(25.09.17)
boş
0
purple rain
(25.09.17)
Artık tek bir imaj gelmiyor aklıma, önlerinden geçeni aldıkları için. Böyle diyeceğimi düşünmezdim ama nizam bilen sivilceli poser ergenleri şimdiki haline tercih ederim.
0
Bruce
(25.09.17)
dissendium
(25.09.17)
gerçek İslamcı, milliyetçi, dünyadan bihaber, tarih algısı o lise tarihle sınırlı vasat sağcı geliyor.
0
doxanikee
(25.09.17)
vasat eğitimli orta sınıf.
0
sik kullanilanlar
(25.09.17)
başlığı görsellerde arattım ve bu çıktı;

lh3.googleusercontent.com
0
secrexv2
(25.09.17)
Tek bir imaj gelmiyor. Sokağa çıkınca gördüğüm kitle neyse aynısının bilgisayar kullanabileni işte. Okunacak yazarlar eskiden elini sallasan ellisiydi, şimdi mercekle bakmak lazım.

Fakat eğitimin geldiği nokta içler acısı. Öğretmen olduğunu belirten ve dil bilgisinden bihaber yazarlar görüyorum, üstelik yazısı başlığın en beğenilen yazısı yapılmış. Oturup ağlayasım geliyor.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(25.09.17)
(4)

Amalfi gezisi italya

stiletto heel
Daha önce Positano Salerno taraflarına giden var mı? Gittiyse nerde konakladınız? Bana Salernoda konaklayıp günlük gezmek daha mantıklı gibi geldi ancak fikri olan varsa paylaşırsa sevinirim
Daha önce Positano Salerno taraflarına giden var mı? Gittiyse nerde konakladınız? Bana Salernoda konaklayıp günlük gezmek daha mantıklı gibi geldi ancak fikri olan varsa paylaşırsa sevinirim
0
stiletto heel
(24.09.17)
solerno dediğin salerno ise

(bkz: rain when i die)
0
ron dennis
(24.09.17)
almafi değil amalfi olacak bi de. mahmutpaşa taraflarında değil dimi bu baktığın yerler? :/

arabasız gezmek çok kolay değil oraları, o yüzden otelin konumu çok kilit olsun. gezi programları oralara çok gidiyor, videoları izle derim.
0
Bruce
(24.09.17)
*amalfi
*sorrento-positano-amalfi-salerno kuzeyden güneye kıyı hattının popüler isimleri

İki uçtan positano ve amalfiye doğru otobüsler var. Mesafe kısa ama yol uzun sürüyor dar ve kıvır kıvır. Haftasonları trafik oluyor vs 2 saate yakın sürer. Konaklamayı bilmiyorum ama buralarda 1er gece kalınabilir.
0
capitatum
(24.09.17)
Hepsini yanlış yazmışım kusursa bakmayın.
*Salernoda değil sorrento olacak o
*3 gün kalıcam o yüzden hergün başka yerde kalmak yerine bir noktadan zikzaklar yapmak şah iyi gibi. Ancak o nokta hangisi olsa daha iyi olur sorrento iyi gibi geliyor
0
🌸stiletto heel
(24.09.17)
(17)

kırmızı hap aynı bilgiyle 10 yaş, mavi hap 45 yaş 50 milyon dolar?

silver apple
elimde kırmızı ve mavi hap var. kırmızı hapı içerseniz şu anki bilginizle 10 yaşınıza dönüyorsunuz. mavi hapı içerseniz 45 yaşınıza dönüyorsunuz ve hesabınıza 50 milyon dolar yatırılıyor. Hangisini seçerdiniz?not: kurnazlığa yatmak yok. bilgi derken, şu an endüstri mühendisliği mezunusun, endüstri m
elimde kırmızı ve mavi hap var. kırmızı hapı içerseniz şu anki bilginizle 10 yaşınıza dönüyorsunuz. mavi hapı içerseniz 45 yaşınıza dönüyorsunuz ve hesabınıza 50 milyon dolar yatırılıyor. Hangisini seçerdiniz?

not: kurnazlığa yatmak yok. bilgi derken, şu an endüstri mühendisliği mezunusun, endüstri mühendisi bilginle gideceksin 10 yaşına. geri döner şu hisseye para basar zengin olurum, at yarışı oynarım olmuyor.
0
silver apple
(24.09.17)
10 yas yetersiz. 3 yas olursa kirmizi daha yukarisi kurtarmaz.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(24.09.17)
kırmızıdan yarım kır ver dokunmasın sonra
0
sanmiyorum
(24.09.17)
çok zengin olmak gibi bir hayalim yok, kendi hayatımı en iyi şekilde yaşamak ve değerlendirmek isterdim. geriye dönmeyi de istemiyorum aslında, ikisinin ortası yok mu 25 yaş 10 milyon dolar?
0
pinkpeony
(24.09.17)
şimdiki bilgimle 10 yaşıma dönersem 50 milyonu 45'e gelmeden kazanırım...
-proaktif girişimci bilkent bilgisayar mezunu silikon vadisinde bir start up kurucusu

45'ten sonra 50 milyonu napıyım, en fazla 10-15 yıl daha yaşarım. değil şimdiki, o zamanki bilgimden az olsa da 10 yaşıma dönmek isterim.
0
Bruce
(24.09.17)
10 yaş. erkek olsam 45 yaş diyebilirdim.
0
cocodancer
(24.09.17)
şu anki bilgimle 10 yaşıma dönsem memleketi kurtarırım ;)
0
ron dennis
(24.09.17)
Kırmızı hap, zaman ve tecrübe her şeyden değerli
0
pastörizesüt
(24.09.17)
zamanı satın alamazsın ben 10 yaşına dönmeyi seçerim.
0
basond
(24.09.17)
1- şu anki bilgimle 1 haftalık halime geri dönmek.
2- 45 yaş + 50 milyor dolar
0
otonomo
(24.09.17)
Dünyanın işleyişi tamamen aynı olacaksa 10 yaş. Önce spor müsabakalarına bahisle para kazanıp daha sonra borsada o parayı 45 olana kadar 50 milyondan daha yukarıya taşırım.
0
once
(24.09.17)
Ahah, tabii ki kesinlikle 10 yaş.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.09.17)
10 yaş tabiki, mis gibi.
0
clones
(24.09.17)
İkisi de kabus gibi.

10 yaşıma Albert Einstein'ın bilgisini verseler gitmem. O bilgi olmadan bile, şimdiki kadayla ne yapacağım o yaşta. Çok yalnız kalırım. Arkadaşlar daha agucuk gugucuk, senin kafa dengin insanlr seninle çocuk diye konuşmaz. En az bir 20 yıl yalnızlık var orada, kafayı yerim. Üstelik eğitim, öğretim, yeniden ortaokul-lise-üniversite ile uğraşmak ne kadar zor. Çalışmak açısından değil. Öğretmenin olacak, günde 7 saat okulda sıkılacaksın bol bol. Düşün, din öğretmeni yeniden dua ezberlettirecek, tırnak kontrolün olacak, 10 yaşında annensiz ve babansız gidebildiğin tek yer kapının önü olacak. Efkarlansan rakı içemezsin bir süre en wz. Kiminle sevgili olabilirsin ki mesela lisede, üniversitede. Herkesin konuştuğu ayrı gerizekalıca gelir. Düşünsene, birkaç yıl sonra millet eegen ve sana "Şu hayatta şöyle şöyle yapacaksın" ya da "Büyükler aptal, hiçbir şey bilmiyorlar ya da sistemin çarkı olmuşlar" diye "hayatı anladım ve okeye dönüyorum" muhabbeti yapıyor, ıyyy! Ya da erkeksen aynı sınıftaki erkek arkadaşın "Gözde'nin g.te bak" dyecek, sen 13-14 yaşındaki sınıf arkadaşına bakılır mı yeniden. Pedofili sayılır bence. Yabancı madde kafası ile bile yeniden çekilmez.

45'ime 11 yol var ama 11 yılı hiçbir paraya satmam. Bir anda ölüme hayayının 6'da,7'de biri kadar yaklaşmak herhangi bir parayla ölçülemez.

Kafama silah dayalarsa, büyük olasılıkla 45 yaş ama son anda fikrim değişebilir.
0
aychovsky
(24.09.17)
Kırmızıyı seçerim çünkü yaşlanma fobim var.
0
ms brownstone
(24.09.17)
Kesinlikle kırmızı.
0
tociess
(24.09.17)
daha bugün düşündüm bu konuyu. tesadüfe bak.

tabii ki 10 yaşıma dönerdim. tekrardan geçmişe dönüp daha farklı kararlar alıp hayatımı sil baştan yaşamak için neler vermezdim...
0
i m cool with that
(24.09.17)
Kırmızı'yı seçmeyenler bitcoin nedir ne değildir bilmeyenler sanırım.
Tabiki de kırmızı hap.
0
liberal
(09.01.18)
(1)

Dramatik haberlerde çıkan herkesin bildiği beste

bir tane daha yiyeyim sonra birakicam
https://www.youtube.com/watch?v=GuxWj20JEv8adı ney şunun yav?apaçi klipler olmadan dinlemek istiyorum artık
www.youtube.com

adı ney şunun yav?
apaçi klipler olmadan dinlemek istiyorum artık
0
bir tane daha yiyeyim sonra birakicam
(24.09.17)
gülümcan:

www.youtube.com
0
ron dennis
(24.09.17)
(11)

Özgüven eksikligi

helmet
Ozguven eksikligi nasil giderilir? Ama ici dolu bir eksiklik gerçekten, hiçbir seyi başaramayan biriyim. İş ilişki arkadaslik aile alanlarinin tamaminda basarisizliklar söz konusuyken ozguven nasil kazanilir? Kazanilmasi sart mıdır?
Ozguven eksikligi nasil giderilir? Ama ici dolu bir eksiklik gerçekten, hiçbir seyi başaramayan biriyim. İş ilişki arkadaslik aile alanlarinin tamaminda basarisizliklar söz konusuyken ozguven nasil kazanilir? Kazanilmasi sart mıdır?
0
helmet
(24.09.17)
içi doluysa içi doldurmak gerek önce. kişisel gelişim bana hep saçmalık olarak görünse de bu durumda yol gösterebilir. elbet vardır iyi yaptığınız bir şey.
0
ron dennis
(24.09.17)
vücut yaparak.
0
secrexv2
(24.09.17)
paxil
0
isimsiz uye
(24.09.17)
Öz güvenin dolululukla boşlukla ilgisi yok, psikolojik bir olay. Tinercinin teki olup manyak gibi öz güvene de sahip olabilirsin. Bir iki kitap oku bu konu hakkında.
0
i was made for you
(24.09.17)
Kucuk hedefler belirleyerek belki. Ya hep ya hic demeden yapabileceginiz seyler secip, kararlilik ve planli bir sekilde onlari uygulayarak ilerlerseniz, yapabildiginizi gormek sizi mutlu edecek ve daha cok gelistirmek icin motivasyon yaratacaktir. Ama baslangicta gercekten kucuk seyler olsun.
0
red g
(24.09.17)
Şimdi paxil demiş arkadaşın biri ona ithafen sana birşeyler yazmak istedim: aynı dertten müzdarip biri olarak üstüne sosyal fobi ve depresyonla combo yapmışken bu ilacı sadece 4-5ay kullanmıştım. Yaşadığım şeylerin haddi hesabı yok yani onu normal bi kafayla yapamazsın. Tabi ben iyiyim yeaaa diyip yarıda kestim attım ve dibe çöktüm. Önemli olan devamlılık ilaçla bu olacak değil uzunvadeli
0
fıytfıyt
(24.09.17)
özgüven senin içinde
0
purple rain
(24.09.17)
pinkpeony
(24.09.17)
Özgüvenin dolulukla boşlukla ilgisi yok ++

"İçi dolu eksiklik" demeyi bırakman lazım öncelikli olarak.
Hiç bir şeyi başaramıyor değilsin. Bu gerçek değil. Başardığın şeylere bak, göreceksin.
Bazen de herşey ters gider. Hepimiz yaşıyoruz zaman zaman.
Ve bir tiyo: Emek verdiğin, zaman harcadığın konuda gelişirsin, iyi olursun. Ne kadar emek o kadar ilerleme ve başarı.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(24.09.17)
Yardim al baska seylerden kis ama mutlaka yardim al sorunun kaynagina in umitsizlige asla kapilma.profesyonel birinden yardim al cozulecek goreceksin.
0
duende
(24.09.17)
bu konuda çok araştırdım. bir psikiyatristten duymuştum. özgüven eksikliğinin nedeni kişinin kendi hakkındaki olumsuz düşünceleridir demişti. bu düşüncelerin oluşmasına neden olan şeyleri ortadan kaldırınca özgüven gelir. bilişsel davranışçı terapi ve şema terapi'yi araştırmanı öneririm. ayrıca şu kitapları da mutlaka okumalısın. "hayat yeniden keşfedin" "iyi hissetmek"
0
black mamba
(24.09.17)
(10)

Hayal kırıklığınız oldu mu?

sorunvar
Hayal kırıklığınız oldu mu hiç ?
Hayal kırıklığınız oldu mu hiç ?
0
sorunvar
(24.09.17)
soru buysa cevabım evet.
0
AlsterWasser
(24.09.17)
evet.
0
secrexv2
(24.09.17)
Olmaz mı hiç

Kesin geçeceğim mülakatı geçemediğim ve hayal kırıklığı yaşadığım da oldu,
"Ben istemezsen bitmez" dediğim ve benim de bitmesini istemediğim ilişkimin absürt biçimde bitmesiyle hayal kırıklığı yaşadığım da oldu. Ki kendisi ruh ikizi denen şeye inandırmıştı beni.
Çok yakın arkadaşlarımdan birinin bana ve çevremizdeki insanlara çok buyum yalan söylediğini anladığım ve yine kendime inanmayıp teyit ettirdiğim an da hayal kırıklığı yaşadım. Sonra o insanın inkâr edip, kayıtlara baktırdığımı söylediğimde ise bunu yaptım diye ağza alınmayacak laflarını duyduğumda da yaşadım.

Üniversite bittikten sonra hayatımda bir sürü yaşamışım şimdi bakıyorum da.
0
mojiziku
(24.09.17)
Oldu.
0
Tears of Devil
(24.09.17)
1.5-2 yıl önce f1 ile ilgili bir doktora pozisyonuna başvurmuştum irlanda'da. ab vatandaşı değilim diye başvurumu değerlendirememişlerdi bile. o çok koymuştu en son. iyi ki koymuş gerçi şimdi düşününce.
0
ron dennis
(24.09.17)
nefes alıyo musunuz gibi bi soru olmamış mı yav, kimin hayal kırıklığı yok allaşkına.
0
der meister
(24.09.17)
Çok.
Sonrasında kalpsiz oldum sanırım böyle daha güzel.
0
ketcapli dondurma
(24.09.17)
olmaz mı? çoook.

bak şu söz çok güzel: "herkesin bir derdi var. kiminin elması küçük, kiminin ekmeği yok."
0
runagain
(24.09.17)
e olmayan var mıdır ki? herkesin kesin olmuştur
0
faik abi
(24.09.17)
Soru mu bu şimdi? Hayatında hiç hayal kırıklığına uğramayan insan var mıdır acaba.
0
i m cool with that
(24.09.17)
(9)

bir beyaz yakalı son evre y kuşağının iş hayatı ile ilgili hezeyanı ve soru

lucky strike
selam,sadece son 1 haftamı anlatıp sonra iş hayatı ile ilgili bir takım sorularımı soracağım. bundan önceki hafta da yine mesaili çalıştığımı ekleyeyim şuraya;geçen hafta cumartesi günü öğlen 12'de uyandım ve pazar sabah 5'de uyudum. pazar öğlen 1'de uyandım ve gece yarısı 2'de uyudum. tüm bu süre d
selam,

sadece son 1 haftamı anlatıp sonra iş hayatı ile ilgili bir takım sorularımı soracağım.

bundan önceki hafta da yine mesaili çalıştığımı ekleyeyim şuraya;
geçen hafta cumartesi günü öğlen 12'de uyandım ve pazar sabah 5'de uyudum. pazar öğlen 1'de uyandım ve gece yarısı 2'de uyudum. tüm bu süre dışında ara ara twitter'a ve ekşiye göz atmak dışında çalıştım.
pazartesi sabah 9'da kalkıp işe gittim ve akşam 8'de çıktım. eve gelip duş aldıktan sonra sarhoş olana kadar içtim ve 3 gibi uyudum. dinlenemedim haliyle.
salı sabah 9 da kalkıp işe gittim, iğrenç geçen 4 saatlik bir toplantıdan sonra işlerim aksadı tabi ama gece 11'e kadar topladım işleri. yorgunluk, hafta sonu da dinlenemediğim ve ara vermeden çalışmadan kaynaklı, kümüle şekilde arttığı için kendimi çok kötü hissediyordum. fiziken değil de mental olarak yorgunluktan bahsediyorum. bari kendime ayıracak bir kaç saatim olsun istedim. tabi kendime değil başkalarına da zaman ayırmam gerekiyordu ama onları ihmal etmek zorunda kaldım. gece 4'e kadar durmadan müzik dinledim ve içtim. bi ara film açtım ama basit cümleleri bile anlayamıyordum sanırım, belki de alkoldendi. 4 gibi uyudum.
çarşamba günü sabah daha uyanır uyanmaz maillerimi telefondan kontrol ettiğimde yine yoğun olacağımı anladım. öyle de oldu: gece 2'de işleri toparlayıp çıkabildim. eve gelir gelmez duş aldım ve uyudum.
perşembe sabah öyle yorgun uyandım ki, "işe gitmesem mi" diye düşündüm artık. gittim. artık yorgunluğun getirdiği verimsizlik midir, alkol müdür, kafama taktığım ve kaçırdığımı düşündüğüm öbür şeyler midir bilemiyorum ama o kadar basit işleri bile halledemez duruma geldiğimden; işten kafamı kaldırdığımda sabah 6.30 olmuştu (ertesi günkü sabahtan bahsediyorum, bu sabah, cuma sabahı). eve gitmeye halim yoktu tabi. bi koltuğa kıvrılıp uyudum şirkette. hava da biraz serindi sabah, üşümüşüm.
cuma sabah uyandım 8.30. işleri halledip 4 gibi çıktım. eve gelip duş alıp uyudum. o kadar fazla süredir çalışıyorum ki rüyamda bile iş gördüm artık yemin ediyorum bak. 11'de (2 saat önce) uyanınca dedim ki "yeter bu kadar, bir çözüm bulmam gerekiyor". şimdi de bunları yazıyorum işte.

şimdi böyle agresif bi tempoda çalışınca insan haliyle kendi yakın çevresine veya ailesine anlatıp danışamıyor. çünkü çevrem ya memur kafalı insanlar ya da mühendis, esnaf falan. veya istemsizce duygusal yaklaşıyorlar. o yüzden size yazıyorum ki belki dışardan bakıp bir şeyler söyleyebilirsiniz bana. ne yapmalıyım? siz ne yapardınız?

kendi durumumdan da bahsedeyim, neden bu kadar fazla mesai yaptığımdan. bir kere baştan söyleyeyim iş planımı ben yapıyorum. kimse bana şu işleri yapıp getiriyorsun diye dikte etmiyor. bir havuz var, uygunluk ve beceri durumuna göre talep edip o projelere dahil oluyorsun. sistem böyle işliyor ve çok kriz veya acil durumlar harici kimse bana ne yapacağımı söylemiyor. kendim seçtim yani bu duruma gelmeyi. çünkü yaptığım işi hem seviyorum hem de yukarda anlattığım gibi istisnai haftalar dışında mesaili çalışmak bana koymuyor. hatta işin doğasında bulunan stresi de çok seviyorum. sadece zamanlama konusundaki stres değil, diğer süreç yönetimleri de stresli. belki özel sektör tümden böyle strestir. bilemiyorum. ama stres güzel. stresi yönetebilmek daha güzel. beni hayıflandırmayan, sırtımdan ter dökmeyen hiçbir eylemi severek yapamam. bu izlediğim bir film de olsa, müzik de, kitap da.

ilk girdiğim günden beri yükseliyorum. parmakla gösterilen adam konumundayım yani başarılarımdan dolayı (2 tane ödülüm bile var, şirket içi ödüllendirme. icra kurulu karar veriyor bunlara).
yöneticim de aynı şekilde. 15 senedir başarı grafiği 45 derecelik açı ile yükselen bir adam. ben işe ilk başladığımda tek segment yönetiyordu. salı günü bahsettiğim toplantıda bir segment daha devir aldı ve şu an elindeki segment sayısı 5'e yükseldi.
başarım tabi sadece bana ait değil. yöneticim, benim ilk yılım bittikten sonra benle bizzat ilgilenip beni parlatmaya çalıştı (niyetinin bu olduğunu kendi söyledi). yani çok özel veya kriz projelerde beni öne çıkarıp projeyi bana verdi. ben de bunların altından kalktım. boyumdan büyük işlerin altına kendi talebimle tek başıma girip çok da şık bir biçimde tamamladım o projeleri mesela. parmakla gösterilmem bu yüzden. 3 sene önce yönetici bile değilken bu kadar yükselen bir adamın parlattığı kişi konumundayım. hatta ben 1 sene önce hala eğitim alan bir konumda çömezken; şu an 3 tane yeni alınan junior'a eğitim verecek aşamaya geldim.
ezcümle: gelecek planması yaptığım zaman kendimi gördüğüm yer bu şirkette/bu sektörde çok iyi bir yer.

tüm bunların yanında yine yukarıda bahsettiğim tempo beni artık zihnen yormuş durumda. yani robot olmadığımı farkettim artık, sınırlarımı zorladım çünkü; robot olmadığımı gördüm. bu tempoda çalışıyor olmak insana başka bir şey yaptırmıyor. başka insanlara vakit ayıramıyorsun. vakit ayıracak zamanını da kendine ayırabiliyorsun bir tek çünkü yorgunsun yani dinlenmen gerek. yukarıda anlattığım mesai haftası bölümünde alkole vurgu yapmam bu yüzden. alkol olmadan dayanabileceğimi düşünmüyorum. bunun maddi götürüsü devasa boyutta oluyor. başka boyut. bundan bahsetmeyeceğim.

bir yandan da kasım ayında 24 yaşıma gireceğim. yüksek lisansım devam ediyor. ben küçükken, hayat hayli ilginç bir şey olacakmış gibi gelmişti bana ama kimseye muhtaç olmadan yaşamak için, bir plazada sürekli masa başında, sevdiğin insanlardan gelen çağrılara veya mesajlara bile dönemeyecek kadar çok çalışmak daha ne kadar devam etmeli sizce?
kendinden bu kadar vermeden bu hayatı idame ettirmenin başka yolları da var. insanların mesajlarına cevap vermeyip onlarla görüşmeyince başka adamlara gidiyorlar doğal olarak. yol da beni çekiyor hem. tutan hiç bir şey kalmadı haliyle. çekip gitmeli mi artık? yoksa başlıkta da vurgu yaptığım "y kuşağı hezeyanı" mıdır bu? hayat bu kadar mıdır? bu mudur?

kötü bitirdim. yarım saattir bunu yazıyorum.
0
lucky strike
(23.09.17)
kendini kariyerin üzerinden gerçekleştiremezsin sevgili lucky strike, sen bir yarış atı değilsin. lütfen bir an önce bunu kanıksa.
0
evde liyakat kalmamis
(23.09.17)
lucky, tatmin olduğun ve keyif aldığın bir işin var, bu harika. ama ne için çalışıyosun, hayatta yapmak istediğin şey yalnızca çalışmak mı, varlık gösterebileceğin tek alan iş mi?
0
denef
(23.09.17)
herhangi bir özel sektör işi, herhangi birinin hiyerarşik olarak altında yapılan iş bu yaşama değmez.

www.youtube.com

y kuşağı hezeyanı değil bu bence, kendini çok kaptırmışsın. kendini bu kadar kaptırdıktan sonra bu kadar özveriyle devam etmezsen mutlaka birileri huzursuz olup senin de huzurunu kaçıracaktır.

dayanmanın en büyük nedeni belki maaş çok fazladır ama, harcayamadığın parayı ne yapacaksın? alkole gidiyormuş zaten çok fazla.

ben olsam çekip giderim, en azından daha rahat edeceğim bir yere. ideal koşul özel sektörden tamamen çıkmak olurdu benim için de, kişiye göre değişir ideal koşul nedir.

yine de bu duyuruda anlatılan patronlar ve 4 kuşak sonraki torunları haricinde kimse için ideal durum değil.
0
ron dennis
(23.09.17)
işini seviyosun bro.
ve gerçekten şanslı bir tipsin.
tek yapman gereken ne biliyo musun?
o lanet kıçını kaldırıp biraz çevrene bakmak.
ne kadar çok insanın acı içinde olduğunu göreceksin. açlık, sefalet, yalancılık, düzenbazlık, hırsızlık, namussuzluk, ahlaksızlık, fuhuş vs vs vs.
hep ne için biliyo musun corç? daha iyisini elde etmek için. şimdi sen elindekinin tam olarak ne olduğunu bile bilmiyorsun!
lanet olsun ama bilmiyorsun bro!
onun içün çok iyi düşün: ya aç kalıp, dokak köpekjleri gibi gelenden geçenden korkarak ve dilenen gözlerle çevrene bakavaksın ya da elindekini düşürmeden başkalarıyla birleştirecek ve daha iyisini doğruca elde edeceksin!
şimdi seçim senin!
0
fempusay
(23.09.17)
@evde liyakat kalmamis, sen ve biri daha yazdı bunu. yarış atı önermesini önemsiyor ancak katılmıyorum. "ya ne olacağdı" sorusuna bir cevap içermiyor. evrim gereği hepimiz o kastettiğin yarış atıyız zaten her alanda. sosyal, ekomomik, bireysel yarış atları. bazıları borsa da yarış atı bazıları öss sınavında yarış atı bazıları ığdır'da bir köyde öğretmenlik yaparken yarış atı. hayatta kalmak zorundayız. bazılarımız aileye veya eşlerimizin maddi durumlarınarına güvenip ve yaslayıp kendimizibunlardan addediyor olmasak dahi aslında bu da bir çeşit yarış atı olmaktır hayatta kalabilmek adına. parazitler de hayatta kalabiliyor velhasıl.
ayrıca kendimi ne üzerinden gerçekleştirebileceğim? bunu da belirt lütfen. kariyer değil ise ne. eş mi? çocuk mu yapayım mesela? "insan kendini nasıl gerçekeştirir" sorusunun cevabı var ise bir yanıtla. yol çizeyim kendime. bunca duyuru bu yüzden çünkü.

@denef, yoo değil. hayatta başka ne yapılır onu bilmiyorum çalışmak dışında. çehov okumaktan mıdır nedir. bilmiyorum yani, çalışmaz isek canımız sıkılır gibime geliyor ve canımız sıkılırsa tehlikeli işlere yönelebiliriz, mesela solcu olabiliriz? hükümeti devirebiliriz? veya çok çalışırız ve sevdiğimiz insanlar başka insanlara gitmeye başlarlar ve bunu instagramden görürüz falan. ama öncesinde başka medyalardan falan. neyse.
ben iş bitiriciyim. bitirilmesi gereken ve yapmam gereken her işi (pirus zaferi bile olsa) bitiririm. bir iş önerin var mı bana? sektör önerin? bu yüzden mi sordun?

@ron dennis, maaş değil aslında dayanma sebebim. işi ben gerçekten seviyorum. "bundan başka iş yapamam" yüzünden değil bu. gerçekten seviyorum. ama dediğin ve belirttiğim gibi çok çok devasa kısmı zaten beynimi uyuşturma maksatlı olarak ve kasten alkole gidiyor. bir anlamı yok maaşın. gitmek için çeşitli alternatifleri değerlendireceğim. teşekkürler cevabın için.

@fempusay, seni tanıyor olabilir miyim acaba? bize tevekkül teklif eden islam alimlerinden farkınız nedir siz hippilerin? baba evine döneyim bu mantıkla bakarsam?
0
🌸lucky strike
(23.09.17)
henüz 24 yaşındasın, ve çalışmak öyle kötü birşey değil. yol safsataları belki beni hiç çekmediğinden bu kadar rahat konuşuyor da olabilirim ama, bilmiyorum bence fena bir yolda değilsin.

burada aslolan 3 şey var tabi yine bence; 1.si kendini kullandırmadığından emin olabilmek. 2.si mesleğinin ne olduğu, operatörlük mesleklerinde işin sonu belli olduğu için çok çalışmak uzun vadede insana birşey katmaz. 3.sü de hayattaki tavizlerin karşılığını sosyal ve ekonomik açıdan alabilmek, yani işinin senin yaşantındaki etkilerinin seni tatmin edip etmemesi.

normalde yukarıda saydığım 3 şeyi açmam gerekiyor ama ben anlayabileceğin kanaatindeyim. biraz wall-street hezeyanları gibi bir yaklaşımda olmuş anlattıkların ancak bir noktadan sonra mesai saatlerinden kurtulabileceğin bir konuma geleceksen bunda bi' beis görmüyorum. başlarken söylediğim gibi, henüz 24 yaşındasın ve bir kariyer inşaa etmeye çalışıyorsun, genetik mirasa sahip olanlar dışında bu şey öyle kolayca elde edilemiyor malesef, hatta bir çoğunun sonu; büyük ölçüde yukarıda saydığım 3 nedenden dolayı fiyaskoyla kapanıyor. Dikkat edersen başarısızlıktan henüz hiç bahsetmedik bile. Yani belli ki henüz işyerinde ''kapışma'' yaşamamışsın daha, 2-3 eski kurtla birkaç çakal kancayı takmamışlar sana, iteklememişler seni biryerlere. Yani demem o ki; ben genel yaklaşım gibi düşünmüyorum; hayat o kadar romantik bir yer değil keşke olsaydı. Eğer yukarıda saydığım 3 etkenden eminsen ve mesai saati olayını bypass edebilecek bir seviye senin için uzak değilse ''show must go on''


alternatif çözüm olarak, iş yükünün tamamını tek başına üstlenme, sözlükte çalışma prensiplerine dair çokcana anlatı var onlara göz attığında daha iyi kavrayacaksındır bu söylediğimi ama; misalen işleri küçük parçalara ayırıp sadece operatörlük gerektiren şeyleri dağıtabiliyorsan dağıt. illa işyerinden olmasına gerek yok, alternatif kişilerle de paylaşabilirsin bu iş yükünü.

hammaliyetlik(böyle bir kelime var mı emin değilim) gerektiren(yani sadece tekrardan ibaret işler) konusunda agresif isyanlarda bulunabilirsin. bu yöneticinin gözünde seni eskitmeyecektir, uzun mesai saatlerini de kesecektir. Bir noktadan sonra operatör değil de bakış açısıyla yönlendiren konumuna geç. geçemiyorsan zaten 3 maddenin 2.sinde patladın demektir. çık oradan.
0
mete kudur
(23.09.17)
Biz yarış atı değiliz, insanız. Kaldı ki yarış atlarının koşu pisti dışında da bir yaşamları var. Sen hiç dinlenmeden koşmaya çalışıyorsun tabii tıkanırsın. Üstelik yolun başındasın, yolun düz, destek olanın var. Bu durumdayken bütün enerjini harcarsan engelleri aşacak mecalin kalmaz.
Dinlenmen şart. Biraz daha yavaş ilerle. Tadını çıkara çıkara yürü.

Ayrıca biz çok yönlü varlıklarız. Kendini tek alanda gerçekleştirmen gerekmiyor. Bu hem kolaycılık olur hem de risklidir. Yumurtaların hepsini tek sepette taşımak gibi. Marifet büyüklü küçüklü sepetlere koyup hepsini birden taşıyabilmekte. Bunu başarabildiğinde hayatının daha verimli, daha doyumlu, daha güzel olduğunu göreceksin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.09.17)
işin seni olduğundan daha mutlu hale getiriyor mu? bir takıntının tatmin edilmesinden bahsetmiyorum. sonunda elde ettiğin şey mutluluk değil de ruh sağlığının bozulması ise (gidişatın onu gösteriyor, böyle devam edemezsin) bunca çaba neden?

vites düşür.
0
zgrydn
(23.09.17)
istisna durumlar olmadıkça günde 8 saat çalışıyoruz, kalan 8 saatte sosyalleşiyoruz ve 8 saatte de uyuyoruz.

senin yaptığın ise vücuduna koca bir hakaret. sapasağlam dünyay gelmişsin ve bu yüzden çok şanslısın ama böyle giderse çok kısa bir sürede bu sağlığını yitirirsin. hadi sosyal hayatı sıfıra indirmek gene neyse, o senin seçimin. (bence o da yanlış ama sen işi eşe tercih etmeyi seçtiysen, öyle daha çok mutlu ve tatmin oluyorum diyorsan..) ama uyku düzenini acilen toparlaman lazım.

melatonin diye bir hormon var. bu hormon ışıkta salgılanmıyor, illa gece zifiri karanlık olacak. bir de kişi uykuda olacak. en yoğun salgılandığı zaman ise gece 11'den sabah güneş doğana kadar olan süre. yani insanın bu hormonu yeterli olabilmesi için akşam 11de yatması gerekiyor. melatoninin eksikliğinde ise yaygın olarak kişinin bağışıklık sistemi düşüyor, bir sürü hastalıklar ortaya çıkıyor, kişi kilo veremiyor, psikolojik sağlığı etkileniyor, çabuk yaşlanıyor ve çöküyor, kansere yakalanma riski çok büyük oranda artıyor. bunca şeyden sorumlu bir hormon yani bu.

şimdi bunları her besinin eksikliğinde söylüyorlar dimi. ama melatonin çok başka. istersen sen de araştır. vücudunun hem psikolojik hem fiziksel olarak bitmesini ve 30 yaşında 45 yaşındaki bir adam gibi görünmeyi istemiyorsan uykunu düzene sokman gerekiyor. ayrıca kanser dedim ya, hiç de basite alınacak gibi değil melatoninin kanserle ilişkisi.

öncelikle sağlığın için böyle yapma.

sonralıkla, ben bu iş tatmini olayını gerçekten anlamıyorum. hepimiz işimizi yapıyoruz; bir kısmımız severek, büyük bir kısmımız sevmeyerek de olsa. ama o işi, yaşamamıza yetecek kadar para kazanmak için yapıyoruz. iş sadece bir araç. tabiki her zaman daha iyiye gitmek güzel ama daha iyiye gitmenin de bir sınırı olmalı. yoksa bunun sonu yok. ya da sonu sensin işte.

işine bu derece tutkuyla bağlı olman, böyle hırsla çalışıyor olman yüksek egolu bir insan olduğunu düşündürttü bana. oysa ego hiç iyi bir şey değildir. sinir hastası bir insan yapar seni. biraz bunu törpülemen lazım. kendine boş zaman ayır, işkolik bir adam olma.

ben mühendisim. bizim şirkette de bazı mühendisler var mesela, gerçekten çok iyi mühendisler. tek bakışta çözüyorlar sorunları. zaten çok iyi pozisyonlara gelmişler, eminim çok iyi paralar kazanıyorlar. ama adamlarda duygusal zeka öylesine körelmiş ki. bunu yanlış anlama, asla kimseye kötü davranmıyorlar durduk yere azarlamıyorlar falan iyi adamlar ama nasıl desem, empati yetenekleri, iletişim becerileri sıfır. bir de hayatımda gördüğüm en ukala tipler. otursan 10 dakika muhabbet kuramazsın.
böyle biri olma.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(23.09.17)
(11)

Sadece kadın duyuruculara

sorunvar
Hayalleriniz nedir ?
Hayalleriniz nedir ?
0
sorunvar
(19.09.17)
Dünyayı gezmek. Yarını düşünmeden, gamsız kedersiz.
0
rusyalı kozmonot
(19.09.17)
Şöyle bir yatla kenardan kenardan yolculuk yapıp dünyayı gezmek.

www.agent4stars.com
0
demoniclewinsky
(19.09.17)
erkek olmak.
0
secrexv2
(19.09.17)
Köpeklerime kavuşmak. Başka hayalim yok.
0
velvetmorning
(20.09.17)
gençler mobildeyim.K.bakmayın :)
0
🌸sorunvar
(20.09.17)
Age of Empires'ın ilkinde haritada daha önce gitmediğin yerler karanlık ve kapalı olurdu, oradan ne çıkacağı belli olmazdı. Örnek:
buyur-indir.org
pad1.whstatic.com

Hayalim de, hayattaki o siyah yerleri bol bol keşfetmek. İlla coğrafi bir harita olmak zorunda değil. Hayatta daha fazlasını keşfetmek, sürekli bir yenilik görmek hayalim. Daha doğrusu yenilik görmek değil de, bir şeyler öğrenmek, yeni yeni bilgiler edinmek, insanları daha fazla tanımak, daha fazla yer görmek, daha fazla duygu hissetmek, anla bir olmak. Dünyanın sunduklarını daha daha keşfedebilmek.
0
aychovsky
(20.09.17)
eşimin istifa etmesi ve çalışmaması, ev erkeği olması. tüm gün bebeğimizle beraber vakit geçirme.
0
sta
(20.09.17)
herhangi bir çocukla birlikte dünyayı gezmek. onun bilincine adapte olup gittiğimiz yerlerei düne ve yarına gezgin bir çocuk gözüyle bakabilmek.
0
duydukduymadıkdemeyin
(20.09.17)
Sanırım yaş 30 olup işi gücü eline almış özel hayatını düzene sokamadıysan sevdiğin adamla evlenip mutlu bir yuva kurmak oluyor hayalin.

Ha 20li yaşların başında mı? Motosikletle Avrupa turu yapmak, bungee jumping yapmak, dünyaca ünlü rock gruplarının her konserine gidebilmek vs. diyordum.

Hayat işte nereden nereye:)
0
dokuz koyden kovulan yazar
(20.09.17)
butik bir kahve dükkanı açıp kendi yaptığım kurabiyeleri menüye eklemek, çok kazansam da işi büyütmemek, öyle kalması.
0
ron dennis
(20.09.17)
Şık bir kırtasiye açmak. Mahalle arasında, okul karşısında olanlardan bahsetmiyorum.
0
pike
(20.09.17)
(4)

Patentleri okuma

archery
Mesela googleda bişey araştırırken patent buluyorum ama sadece özet/abstract gibi kısa bi bölüm gösteriyor. Tamamını nasıl okuyabilirim?Örneğin;http://www.google.com/patents/WO2007108245A1
Mesela googleda bişey araştırırken patent buluyorum ama sadece özet/abstract gibi kısa bi bölüm gösteriyor. Tamamını nasıl okuyabilirim?
Örneğin;
www.google.com
0
archery
(18.09.17)
patent için googledan ziyade espacenete baksanız daha iyi olur.

bu örnekte de zaten espacenete gittikten sonra orada orijinal belgeyi görüntüleyebilirsiniz.
0
ron dennis
(18.09.17)
Espacenette de çıkmıyor,oradan da baktım,orada da sadece abstract çıkıyor:(
0
🌸archery
(18.09.17)
espacanet için, pdf görüntüleyicinin hemen üstünde görüntülenecek kısım seçilebilir.

www.dropbox.com
0
ron dennis
(18.09.17)
Tarifname: worldwide.espacenet.com

İstemler: worldwide.espacenet.com

Belgeyi pdf olarak buradan indirebilirsin:
worldwide.espacenet.com

Yandaki sütundan nerelere tıklandığı görülüyor
0
peki madem
(18.09.17)
(8)

Köpek saldırısından kurtulma yöntemleri

Domuz
Merhaba, sabahın köründe bisiklet sürüyorum. Bu sabah iki köpek saldıracak gibi yaptı, üstüme koşma, dibimde diş gösteren havlama gibi. Ben korkmuyorum köpeklerden. Durdum kaldırdım parmağımı dur, otur falan dedim sert ve kararlı. Biri kaçar gibi oldu. Yola devam ederken diğeri takip etti. Bu sefer
Merhaba, sabahın köründe bisiklet sürüyorum. Bu sabah iki köpek saldıracak gibi yaptı, üstüme koşma, dibimde diş gösteren havlama gibi. Ben korkmuyorum köpeklerden. Durdum kaldırdım parmağımı dur, otur falan dedim sert ve kararlı. Biri kaçar gibi oldu. Yola devam ederken diğeri takip etti. Bu sefer durmadım ama bağırdım yine parmak sallamacalı:) O da gitti ama ya çete halinde gelirlerse ve her şey bu kadar kolay olmazsa diye düşündüm. Önerebileceğiniz bir şeyler var mı? Teşekkürler.
0
Domuz
(18.09.17)
Köpekle köpek olmak gerekiyor maalesef, iyi halden anlamıyorlar çete halindeyken. Ben de senin gibi korkmuyorum, alıştım da artık parkların, köylerin içinden geçerken kovalamalarına ama bire birde sadece yerini korumak için havlayan hayvan kankalarıyla birlikteyken ısırmaya çabalayabiliyor, geçen sene dizimden bir ısırık aldı Kadıköy'de bir tanesi :)

Kimisi bisikletten inip bisikleti arada paravan olarak tutacak şekilde yavaşça uzaklaşmayı öneriyor ama ben bağırıp çağırıyorum genel olarak işe yarıyor.
0
chicha
(18.09.17)
Bir arkadaşım havla demişti. Denedim işe yaradı ama aşırı azılı köpekler değildi. Sadece başka biri varsa baya şok oluyo havlayan birini görünce.
0
lcha
(18.09.17)
Google'a ya da app store'a 'köpek kovucu' yaz.
Savunma maksadı dışında da kullanma.
0
oguz altun
(18.09.17)
Orada application açmakla uğraşmam zaten muhtemelen ama play storedakiler çok düşük notlu ve de yorumlar işe yaramıyor şeklinde.
0
🌸Domuz
(18.09.17)
Saldirmaya kalkarlarsa baska carem kalmadiysa oldurum. Tabii beni parcalamadan once yapabilirsem. Biber gazi siksan?
0
stavro
(18.09.17)
O başka çareleri sormuştum ama neyse:)
0
🌸Domuz
(18.09.17)
telefondan uygulayacağınız yöntemler telefonun özelliklerine de bağlı. örneğin telefonun ses çıkışı örnekleme frekansı 44100 Hz ise, en fazla 22 kHz'de ses üretebilirsiniz. yanlış hatırlamıyorsam köpek kovmak için 27 kHz gerek, bu da bazı telefonlarda mümkün olmayabilir.
0
ron dennis
(18.09.17)
dört senedir istanbul'da bisikletle işe gelip gidiyorum. rotamda 2-3 tane tehlikeli nokta var. 2 noktayı karşılıklı sevgi kavga dövüş vs. derken çözdük. her gün beni göre göre alıştılar. yalnız sefaköy'e varmadan önce atatürk orman çiftliği'nin köpekleri ile işi çözebilmiş değilim. genelde trafik çok hızlı akmadığı için araçların arasına karışıyorum, gelmeye cesaret edemiyorlar. bir keresinde gafil avlandım ve 10 tanesi birden hücum etti. bu tür durumlarda hiç kaçmam ve yine kaçmadım ama bayağı saldırgandılar. bisikleti kendime siper ettim güç gösterisi yaparak üzerlerine gittim. her geçen dakika arkadan bir köpek daha koşarak ortama katılıyordu. bir yandan karşılıklı restleşiyorduk ama bir yandan da lan niyeti bozup üstüme zıplasalar ne bok yerim diye düşünüyordum. neyseki öyle olmadı yavaş yavaş geri çekilerek uzaklaştım. alet edevat hiç kullanmadım işe yarar mı bilmiyorum da. ben elimden geldiğince güç savaşı yapıyorum ve asla altta kalmamaya çalışıyorum. bağırarak, kolları kaldırıp kendimi iri göstererek, gerektiğinde bir şey fırlatacak vuracak gibi yapıyorum. bakalım kestaneyi nereye kadar koruyacağız? hehehe
0
lazpalle
(18.09.17)
(5)

Peluş oyuncak

neynep
Bikaç peluş oyuncak var. Büyükler de var, 70 cm-1 m filan. Bunları nasıl degerlendirsem napsam acaba?
Bikaç peluş oyuncak var. Büyükler de var, 70 cm-1 m filan. Bunları nasıl degerlendirsem napsam acaba?
0
neynep
(17.09.17)
cocukhizmetleri.aile.gov.tr Buranın yetkilileriyle iletişime geçip onlara verebilirsiniz.
0
gonion
(17.09.17)
yenilerse @gonion, eskilerse @ardacan +1
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.09.17)
Gönder Suriyeli çocuklara vereyim. Fotoğraf garantili. :)
0
1adam
(17.09.17)
satsan da olur, alıcı bulunur mutlaka.

karikaturistan.files.wordpress.com
0
ron dennis
(17.09.17)
:))
satmak için ilan koymuştum, biri yazmış, tavuk oyuncak gerçek tavuğa benziyor mu, markette yumurtaların yanına koyucam diye kldaslkdal

çocuk hizmetlerinde 5 tane peluş oyuncak uygun olur mu ne bileyim.
çocuklar da peluş oyuncak seviyor mu hala belli değil, telefon filan isterler :(
0
🌸neynep
(17.09.17)
(7)

ingilizcesi iyi jinekolog

istanbul kanatlarimin altinda
merhaba. bir arkadaşım var kendisi avustralya'lı ve istanbul'da yaşıyor. jinekoloğa gidecek ama türkçesi pek iyi olmadığı için ingilizce anlatacak. onu anlayıp konuşabilecek bir doktor arıyor.ben zaten ingilizce bilir çoğu doktor falan dedim ama günlük ingilizce yeter mi, tıbbi ingilizce mi bilmek g
merhaba.
bir arkadaşım var kendisi avustralya'lı ve istanbul'da yaşıyor. jinekoloğa gidecek ama türkçesi pek iyi olmadığı için ingilizce anlatacak. onu anlayıp konuşabilecek bir doktor arıyor.
ben zaten ingilizce bilir çoğu doktor falan dedim ama günlük ingilizce yeter mi, tıbbi ingilizce mi bilmek gerekir çok da emin olamadım.
istanbul anadolu yakasında ssk ile anlaşmalı bir yerde ingilizce bilen jinekolog soracağım.
teşekkürler.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(17.09.17)
bunu yapmak mümkün mü bilmiyorum ama öneri veren biri çıkmazsa şu yapılabilir:

bildiğiniz gibi bazı okulların ingilizce tıp bölümü var, örneğin hacettepe. doktorların diploma nosundan ya da başka bir şekilde ingilizce tıp okuduğuna emin olduktan sonra şans denenebilir.
0
ron dennis
(17.09.17)
Büyük fakültelerde hocalar bilir.
0
038576
(17.09.17)
@0385 +1 illa ki öğrencilerden filan anlayan biri çıkar. Kimseyi bulamazsa bana mesaj atabilirsiniz.
0
fallopian
(17.09.17)
ssk ve anadolu yakası demişsiniz ama ben ibrahim hocayı önereceğim. 8 yıl amerikada çalıştığındsn kendisini en iyi o anlayacsktır

kendisine gidemese de mail stsın, ssk geçmediğinden size gelemiyorum ing bilen kimi tavsiye edersiniz diye sorsun devlet hastanesinde fln

www.acibadem.com.tr
0
oscar
(18.09.17)
bisey bulamadiysa, yahut aklinda sorular varsa filan, sydney'deki epey meshur bir turk jinekologla (dr. cimenbicer) gorusebilir:
www.australianplanet.com

au ve tr sistemlerine hakim olmali, sorulara yanit verebilir mezkur dr.
0
viva paulista
(21.09.17)
@viva paulista
arkadaşım avustralya'lı ve istanbul'da yaşıyor. bize o dediğin doktorun tam tersi lazım :D
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(21.09.17)
@istanbul kanatlarimin altinda
durumu anlamistim, eger baska bir cozum bulunamiyorsa, yahut hala kafada sorular varsa diye seyettim.
dr. cimenbicer genel kaniya gore oldukca yardimseverdir, ve niteliklidir.
gecmis olsun simdiden.
0
viva paulista
(21.09.17)
(1)

Yabanci bir ulkede tek basina

anarsika
Bunu yasamayi cok istiyorum ama sokaga ciktiginda bile eve geri donecegim zamani kolluyorum. Gittigim yere adapte olmak ve kalici olmak istiyorum. Ustesinden nasil gelirim bir fikrim yok. Ne onerirsiniz?
Bunu yasamayi cok istiyorum ama sokaga ciktiginda bile eve geri donecegim zamani kolluyorum. Gittigim yere adapte olmak ve kalici olmak istiyorum. Ustesinden nasil gelirim bir fikrim yok. Ne onerirsiniz?
0
anarsika
(09.09.17)
bir yerden başlayınca gerisi geliyor zaten.

gitme metoduna göre gidilen yerde bu şekilde "tek başına" insanlar olabilir. böyle olunca başta sosyal ortam da onlardan oluşuyor zaten.
0
ron dennis
(09.09.17)
(36)

isminizi seviyor musunuz ?

elma
evet soru başlıkta :)mesela eski isimleri seviyorum ya da sevmiyorum gibi kriterleriniz var mıisminden dolayı antipatik bulduğunuz kişiler oluyor mu, bir ismin hastalık ya da kötü bir olay çağrıştırması gibi şeyleri dikkate alıyor ve olumsuz düşünüyor musunuz ?sizce güzel isim nedir ?cevaplarken bir
evet soru başlıkta :)

mesela eski isimleri seviyorum ya da sevmiyorum gibi kriterleriniz var mı
isminden dolayı antipatik bulduğunuz kişiler oluyor mu, bir ismin hastalık ya da kötü bir olay çağrıştırması gibi şeyleri dikkate alıyor ve olumsuz düşünüyor musunuz ?
sizce güzel isim nedir ?

cevaplarken bir de yanına beğendiniz isimleri yazarsanız sevinirim..

sorularım bu kadar, teşekkür ederim :))
0
elma
(02.09.17)
Ismimi seviyorum. Bazi isimlerle o kadar kotu anilarim var ki biraz on yargi olusuyor tabii ama kalici olmuyor. Eski isim yeni isim gibi ayrimlara girmiyorum pek acikcasi ama fonetik ve anlam benim icin onemli isimde. Ayrica mesela ilk kez duydugum bir isimse boyle aninda bir ilgimi cekiyor ne olursa olsun bir hos geliyor.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(02.09.17)
ismimden nefret ediyorum.

osman'lar şişman oluyor diye genelleme yapılabilir.
meriç'ler de malum :D

güzel isim bulsam ismimi değiştirirdim ama öyle süper isim diyebileceğim bi isim yok.
0
funl
(02.09.17)
Eski isimleri pek sevmem. Kendi ismimi begeniyorum. İtici gelen isimler çokca var tabi :) destina tuana türkü umut isimlerini beğeniyorum
0
hernezıkkımsa
(02.09.17)
Seviyorum. Nadir bir isim. Kutsallık, tarihsel önem atfedilen isimleri sevmem. İnsanlar hiç orijinal olamıyorlar. Sevmediğim isimli insanlarla fazla konuşmam. (Ciddiyim.) Güzel isim kişiyi özgür kılmalı. Belli bir sınıfa sokmamalı.
0
dissendium
(02.09.17)
Arapca kokenli bir adim olmadigi icin mutluyum, soyadim da birseyoglu ya da birseyyapan degil.
0
Traveller
(02.09.17)
ismimi cok seviyorum. eski isimlere karsi notrum, kisiyi seversem ismini de severim. sevdiklerimin isimlerine sahip olan kisilere daha kolay isiniyorum. kotu tecrubeler yasadigim isimleri sevmiyorum, bu isimlere sahip insanlara onyargiyla yaklasiyorum. begendigim ve sempatiyle yaklastigim isimler duru, leyla, tolga, elif, deniz.
0
evde liyakat kalmamis
(02.09.17)
Ismime karsi notrum. Turkce karakter barindirmadigi icin, dini bir seyleri cagristirmadigi icin ve cok eski olmadigi icin memnunum ama. Cok eski isimleri ve cok yaygin olan isimleri sevmiyorum. Elif, fatma, osman, muhammed gibi. Ama bu ismi tasiyanlari sirf ismi bu diye antipatik bulmam. Kendimiz secmiyoruz sonucta. Sevdigim isimler; hanzade, agâh ve devin.
0
yuzır
(02.09.17)
evet, türkçe çünkü. hatta soyadım da timurun soyundan geldiğimi iddia etse de öyle bir şey yok, nerden bilecekler 1934te. türkçe isimlere sempatiyle yaklaşıyorum. traveller gibi mutluyum.
0
ron dennis
(02.09.17)
ismimi seviyorum. ismim fatih.
0
dafuq
(02.09.17)
Adım soyadım bir devlet büyüğününki gibi, ünlü bir sanatçı kişiliğinki gibi uyumlu, jenerik. Türkiye'de tek. O yüzden çok seviyorum.

Tek tek incelendiğinde de anlamları çok güzel, ikisi de öz Türkçe. Daha iyi olamazdı yani.
0
yirmisantim
(02.09.17)
İsmimi seviyorum; çok yaygın bir kadın ismi olmasına rağmen ismin bana veriliş hikayesini çok hoş buluyorum.

Modern ebeveynlerin çocuklarına sürekli koydukları "aleyna, alina, alara, almira, lina, leya" vs gibi isimleri çok beğenmiyorum. Bunun erkek dengi de "baran, yağız, eren, boran, enes" vs olabilir. Antipafi duymamın sebebi hayatımın büyük bir kısmının bu alinalara ve yağız baranlara laf anlatmaya çalışarak geçmesi, başka sebebi yok. :)
0
sopiro
(02.09.17)
Çocukken ismimi hiç sevmezdim. Annemlere çatıp dururdum benim adımı niye Şule / buket (öğğğ) koymadınız niye bilmem ne koymadınız diye. Büyüdükçe anlamlı ve güzel gelmeye başladı. Bir de insanların isimleriyle uyumlu karakterlere sahip olduklarına inanıyorum. Bir canlıya isim vermek onun bir nevi geleceğini tayin etmek gibi. Değerli ve dikkat edilesi. Sevdiğim isimler listesi gibi bir şeyim yok ama oğlum olursa adını rüzgar koymak konusunda çok ciddi ve ısrarcıyım :) kız da rüya olsa fena olmaz. Beyle.
0
apartman teyze
(02.09.17)
İsmimi çok seviyorum. Kendi ismim olmasa oğluma da bu ismi koyardım.

Bu arada bora ben.
0
kibritsuyu
(02.09.17)
önceden sevmezdim, söylenişi kötü gelirdi bir anlamı da yok neticede derdim.
şimdi seviyorum, isim soyisim olarak düşününce bütün oluyor gibi.

eski isimleri sevmiyorum ama iki isimli olup da biri eskilerden bir şey olurca değişik bir havası oluyor sanki. ama bazı isimlere karşı olumsuz bir tutum sergilediğim oluyor, çok saçma olsa da.
0
yaraticinick
(02.09.17)
İsmime bayılıyorum, 100 kere doğsam hep aynı adı isterdim, isim ve anlamı çok önemli, komik değil de yeni isimler çok eğreti geliyor bana. Çocuğuma modern isim koymam, eskiler daha güzel.
0
elikası
(02.09.17)
Ben sevmiyorum utaniyodum kucukken belli tarihlerde okula gitmiyodum. Bilincltimda kaldi hala sevmem hfif utanirim.
0
brad pitt
(02.09.17)
Maalesef, hikayesi ve buna bağlı olarak bir anlamı olsa da sevmiyorum ne yazık ki. Yani buna bağlı bir anlamı mevcut, kendi başına ne bir manası var ne de fonetik bir söylenişi, bir sürü Türkçe karakter bulunuyor; gerçekten berbat. Eğer bir çocuğum olsaydı, kendisine vermek isteyeceğim son isim olabilirdi.

Hem ad hem de soyad anlamında istediğim şeyler olmadığı için değiştirmek adına bir alternatif belirledim hatta, müsait olduğum bir zamanda tamamen değiştirmeyi düşünüyorum.
0
tel tokasini duzelten samuray
(02.09.17)
İsmimi severdim. Bir gün ekşi sözlük'te ismimin başlığına girilenleri okudum, Fransızca anan demek yazıyordu. Gülmüştüm, nasılsa hayatım boyu bir fransız ile huhatam olmam diyordum, sonra Fransız bir sevgilim oldu. Şimdi ismime hatırladıkça uyuz oluyorum.
0
taktikmaktikyokbambambam
(02.09.17)
İsmimden nefret ediyorum. Eskiden çok takardım kafama bu isim konusunu ama hala nefret etsem de çok umursamamaya çalışıyorum artık.

İsminden dolayı antipatik ya da sempatik gelmiyor kimse ama böyle birkaç isim var sinir olduğum insanların isimleri olduğu için sevmediğim.

Deniz ve Nehir de en beğendiğim iki isim.
0
ms brownstone
(02.09.17)
Çok yaygın bir isim olmasına rağmen seviyorum. Herkesçe bilinen anlamının yanında sadece edebi eserlerde kullanılan ve çoğu kişinin bilmediği ikinci anlamı da hoşuma gidiyor.
Bir ismi sadece isim olduğu için sevmeme gibi bir durumum yok ama hatırlattığı olaylardan ve kişilerden dolayı sevmediğim isimler mevcut.
En sevdiğim kadın ismi İpek, ikinci olarak da Çerkesçe yine ipek anlamına gelen Denef. Erkek ismi olarak da Mustafa ismini severim.
0
pike
(02.09.17)
2 ad ve soyadım Türkiye'de tek olan bir kombinasyon. Bu özelliği hoşuma gidiyor.

Çocuğuma klasik isimler koymak isterim. Daha ağır duruyor. Ayşe, ahmet tarzı
0
fallopian
(02.09.17)
lanet olsun ki benim ismim "xcan" şeklinde fakat kadın anam müthiş bir vizyon örneği göstererek can'ı ayrı yazdırmış, ileride kullanmak istemezsem diye. "e anne madem öyle niye en başta koydun, ne gerek vardı?" dediğimde de "adi babana kalsa avseq01.dat olacaktın oğlum, 15 gün isimsiz gezdin umrunda mıydı adamın, ne bileyim ben öyle hoşuma gitti öyle koydum" der her seferinde.

can kısmını atarsak, fazlasıyla klasik ve 5 erkeğin 6'sında olan bir isim olmasına rağmen şahsen ismimi seviyorum. hatta "isim karakter uyumu" konusunda cuk oturuyor sanki. yabancı karakter içermediği veya ortadoğu-türk esintisi taşımadığı için kimsenin önyargıyla bakacağı bir isim değil. ad-soyad kombinasyonuyla yabancı arkadaşlarımdan birisi macar, diğeri sırp zannetmişti. yanlış anlaşılmasın, "beni tatilde italyanlara benzettiler" kezoluğu yapacak biri değilim, türk olmaktan da utanmıyorum ama malum kültürümüz araplar tarafından istila edildiği ve örneğin ismi "abdullah" olan biri önyargıya maruz kalabildiği için bu konuda şanslı olduğumu düşünüyorum. gerçi benim ismim de köken olarak arapça galiba ama dinli imanlı bi' şey değil en azından.

çocukken insanları isminden dolayı itici bulduğum olurdu ama ortaokulda tanışıp çok iyi arkadaş olduğum "hörü"den sonra bu tamamen değişti. daha sonra bir tane rahime vardı. ikisini de çok seviyordum, hem güzel hem kuul kızlardı açıkçası. ondan sonra isme hiç takılmamaya başladım. hatta ilk bakışta "kötü" ismi olan insanları sevmeyi daha çok sevdiğimi bile söyleyebilirim. çünkü düşünsene yani, rahime desen başkaları gülecek ama sen rahime dediğinde aklında çok güzel bir şey canlanıyor. hoş bi' şey bence bu. hörü'yle böyle bir bağlantı kuramadım çünkü daha ziyade höşmerim diyordum. bir insan 92-93 doğumlu kızına niye hörü ismini koyar, onu da hiç anlamadım ama neyse. bu vesileyle onları da anmış olayım, yıllardır hiç görüşmüyom iletişimi tamamen kaybettim, umarım iyilerdir.

beğendiğim, güzel olduğunu düşündüğüm çok isim var aslında. türkçe olarak, türk isimlerini seviyorum. etimolojik köken olarak çok kasmadım ama hem modern hem de eski türkçe sayılabilecek isimler. ne bileyim hakan, kaan (ya da kağan?), mete vs... bunun yanında oğuz, ozan gibi isimleri de severim. kız isimleri konusunda çok düz biriyim. ezgi ve aslı aklıma gelen ilk iki isim. bunlar hoşuma gidiyo ama kızıma vermezdim galiba. leyla'yı seviyorum, neden bilmem.

yabancı isim olarak rus ve ruh hastası olduğum için genelde bu soruyu rusça özelinde değerlendiriyorum. bir rusla evlenirsem çocuğumun adının kesinlikle anastasya olmasını isterim. çok seviyorum bu ismi. türkiye'de yaşıyorsak direkt nastya olarak yazdırırım, anastasya çok uzun. erkeklerde vyaçeslav hoşuma gidiyor ama oğlum olursa ve orada yaşıyorsak sergey isterim. çünkü sergey mozyakin gibi olmasını istiyom: müthiş istikrarlı, yaptığı işte başarılı, anasına babasına el kaldırmayan iyi ve yetenekli biri. maykıl jordın falan hikaye, benim sporcu olarak idolüm mozyakin. özel hayatında da çok düzgün bir insan olduğunu biliyorum. o yüzden sergey olur.
0
der meister
(02.09.17)
Ben de ismimi çok seviyorum, şebnem..böyle kadın kadın bir isim...kız isimlerinin gerçekten dişi olması hoşuma gidiyor, çok nötr olunca erkeksi geliyor, ulaş vs. gibi. Ya da her iki cinse de uygun olan isimler zorlayabiliyor beni, bir erkek ismi olarak Derya falan ile karsılastıgımda zihnimde cinsiyeti tam oturmuyor.
0
cedilla
(02.09.17)
İki ismim var, aramız iyi. Birini diğerinden daha çok seviyorum sadece.
0
cay koy geliyorum
(02.09.17)
Adımı çok seviyorum. Cennetten düşen ilk X tanesi şeklinde bir ismim olmadığı için çok memnunum. Türkçe, modern ve yaygın bir isim. Henüz benim adımı taşıyıp anneanne babaanne olan bir olduğunu zannetmiyorum.

Adını sevmediğim insanlar oluyor. Fadime, Şükriye, Sümeyye, Fatma, Kadriye, Rabia, Züleyha gibi isimleri sevmem. Eskiledrn Belkıs, Necla, Ayla, Lale, Leyla, İnci; yenilerden Ece, Ezgi, Deniz, Nehir gibi isimleri severim. Aleyna, Tuana, Ecrin filan gibi isimleri de sevmem.

Erkek isimlerinden de dini referans içeren isimleri sevmem. Abdullah, Muhammet, Samet, Bekir, Ahmet, İsa, Musa, İshak gibi... Diziler için uydurulan isimleri de sevmem. Benzer isimlerden Mehmet ve Mustafa isimlerine ve Arapça kökenli isimlere o kadar sinir olmuyorum. Selim ve Murat buna rağmen beğendiğim isimler. Modern olanlardan Deniz, Eren ve büyük ünlü uyumuna uyan diğer bütün isimler uygundur.

Amma takıntılıymışım.
0
Lim5
(02.09.17)
Eskiden nefret ederdim. Z harfiyle ilgili bi sıkıntım var, bana kelimenin ortasında z varsa telaffuz etmek zor geliyor ve kaba olduğunu düşünüyorum.
Ama kısaltıyorum, z sona kaldığı için daha naif geliyor kulağıma. Uzun haline de kısa haline de alışkınım tepki veriyorum sokakta akkdkdksl.
0
bir nick var benden iceri
(02.09.17)
İsmim bence süper. Ayhan. Bir eksiğini görmedim ama fark yarattığını da düşünmüyorum. Sadece Ahmet Mehmet Hasan vb isimlere nazaran daha niche. Soyadım ise ülkede tek.

Sevdiğim isimlerin başında deniz geliyor unisex olarak. Sonra kadın için sena ve seda bana hoş geliyor. Erkek ismi olaraksa bora, alp ve ejder iyi. Bir de ayhan tabi.
0
Tears of Devil
(02.09.17)
Sevmiyorum çünkü çok kişide var.
0
kediyiyenpiskopatfareyimben
(02.09.17)
ismime bayılıyorum. alaşımlardan oluşan bir çağ ismi. yazması 4 harf. soyadım da dört harf. tek kötü yanı türkçe karakter içermesi sorun yaratabiliyor yabancı resmi evraklarda.
0
rain when i die
(02.09.17)
Adımdan memnunum ama soyadımdan değilim. Uzun isimlerden hoşlanmıyorum. Kısa, net ve anlaşılır olmalı. Ayrıca j ve ş harflerini bulundurmazsa iyi olur.
0
harvey
(02.09.17)
ismim güzel ama bana olmuyor bence
0
shotgunwoman
(02.09.17)
hastasıyım. ölürüm.
0
luchetti
(02.09.17)
Pis pis kelimelerle kafiyeli olsa da alistim, seviyorum. Super modern isimlerden nefret ediyorum (bilmem ne su filan), eski isimler daha guzel.
0
aferin cok iyi dusunmussun
(03.09.17)
Bayağı seviyorum yahu. Arap ismi falan değil, tam laikci kafada bir isim. Babamın benim için yaptığı en iyi tercih olabilir.
0
doxanikee
(03.09.17)
Ben de seviyorum. Arapça değil, türkçe bir kere. Ayrıca çok kişide bulunan bir isim de değil. Ahmet mehmet gibi dayı dede ismi de değil, dinamik geliyor bana. Ad-soyad kombinasyonumda Türkiye'de 3-4 tane var. O yüzden kullanıcı adı alırken sadece soyadım olmazsa ad soyad kesin boş oluyor. İsim tolga bu arada.
0
kutukcu
(03.09.17)
ismim emirhan ama bildim bileli emirhan diyen yok. daha kısa olduğu için emir kullanıyorum.
0
kaledekiyalnizlik
(03.09.17)
(4)

Aşti'den Çankaya'ya ulaşım

saklisecilmemis
Merhaba,Şu an Ankara'ya doğru yoldayım ve sabah 7 civarı orda olacam . Aşti'den Çankaya'daki Düzen laboratuvarına nasıl gidebilirim? Laboratuvarın Kuğulu park civarında olduğunu biliyorum sadece, parkın yerini biliyor musun? derseniz ona da cevabım hayır:)
Merhaba,
Şu an Ankara'ya doğru yoldayım ve sabah 7 civarı orda olacam . Aşti'den Çankaya'daki Düzen laboratuvarına nasıl gidebilirim? Laboratuvarın Kuğulu park civarında olduğunu biliyorum sadece, parkın yerini biliyor musun? derseniz ona da cevabım hayır:)
0
saklisecilmemis
(21.08.17)
kuğulu park burada, laboratuar da hemen dibinde:

goo.gl

ben olsam ankaray ile kızılaya gider oradan yürürüm. otobüsten sonra sabah yürüyüşü güzel olur.
0
ron dennis
(21.08.17)
metro kızılay + yürüme/taksi/otobüs (güvenpark durağından bineceksin)
0
gezegen olan pluton
(21.08.17)
ben olsam yürümem. yol yokuş yukarı, sabah bile olsa ankara sıcak. bir de çanta falan varsa küfür edersiniz.

ankaray ile kızılay orası tamam. ondan sonra güvenpark önünden 413 numaralı otobüse binip kuğulu park'ta inin. kimse sorsanız gösterir nerede ineceğinizi.

isterseniz dönüşte bayır aşağı kızılay'a yürüyebilirsiniz.
0
kibritsuyu
(21.08.17)
Çok teşekkür ederim arkadaşlar, el bagajı şeklinde valizim var yanımda, metro+otobüs en uygunu sanırım
0
🌸saklisecilmemis
(21.08.17)
(3)

Sizce bilim dunyasi political correctness kaygisi guduyor mu?

stavro
Ve bilim dunyasi bundan olumsuz etkiliyor mu? Bilimin ozgurlugunu kisitiliyor mu bu kaygi?
Ve bilim dunyasi bundan olumsuz etkiliyor mu? Bilimin ozgurlugunu kisitiliyor mu bu kaygi?
0
stavro
(16.08.17)
Turkiye'de degil. Ama Bati'da buna dikkat ediliyor. Ornegin bilimsel bir arastirma 100 kisiyle su calismayi yaptik veganlik sagliga soyle zararli ancak denek sayimiz cok kisitli oldugundan veganlik tumuyle tehlikelidir diyemeyiz der. Bu gibi arastirmalarin kisa sureli degil yillar boyu binlerce denek uzerinde denenmesi gereklidir der. Boylece veganliga hakaret edilmemis olur.

Ornegin su videoda youtu.be BBC cinsiyet esitligi ilkesini bozmadan kadin erkek beyinleriyle ilgili tarafsiz aciklama yapabiliyor. Calismalarda ufak farklar bulundugunu ancak deneklerin sinirli oldugunu ustelik baska faktorlerin de sonucta etkili olmus olabilecegini soyluyor. Boylece political correctness durumu da korunuyor bilimsel calismalar da.
0
Traveller
(16.08.17)
Safdafbdbadg political correctness kaygısı. Bak şu raporu yazan sosyologlar araştırmayı mesela tamamen antropoloji merakıyla sosyoloji aşkıyla yapmışlardır kesin.

www.google.com.tr
0
Batuhanolabilir
(16.08.17)
güdüyor, ama traveller'in dediği şekilde değil. onun dediği bulunan izlenimlerin hala yanlışlanabilir olması (ki bu bilimin özüdür) nedeniyle kesin yargıdan kaçılması. politically correct olma ile uzaktan yakından alakası yok. kaldı ki benzer bir araştırmada "15 yıl boyunca vegan beslenen 41 örnekten 37si kanser oldu" diyebilir gayet kesin bir şekilde, çünkü o 41 kişiden 37si kanser olmuştur. bunun veganlıktan olup olmadığından emin olamayacaklarından bunu söylemezler. arada başka bir faktörün üzerinde çok durmamış olabilirler, her şeyi kontrol edememiş olabilirler. politicaly correct bu değil.

daha politically correct olmaya şu daha yakın bence:

diyelim bir çalışma sırasında yapılan ölçümler hep çok saçma değil de olması gerekenden %5 fazla çıktı. sonradan farkettiniz ki kullandığın alet bir şekilde buna neden oluyor. çalışmada bundan bahsederken "kullandığımız aletin %5 offseti varmış meğer" dersen olmaz. adamların ticari itibarı var. böyle bir dürümde olanı "genel olarak yapılan ölçüm hataları" çerçevesinde anlatır, alet bozuk demezsin.

ayrıca batuhanolabilir'in örneği de istihbarat raporu değil mi? ben olsam onu o kadar "bilim dünyası" içinde değerlendirmezdim.
0
ron dennis
(16.08.17)
(9)

bir gün evlendiğinizde... dans müziğiniz ne olacak?

runagain
var mı bunu planlayan? nedir?ben şunu düşünüyorum:(git: https://www.youtube.com/watch?v=Dn51LxzSHf0)ya da şunu:(git:https://www.youtube.com/watch?v=S_E2EHVxNAE )aslında şu daha neşeli olur :)(git:https://www.youtube.com/watch?v=1bGOgY1CmiU )
var mı bunu planlayan? nedir?

ben şunu düşünüyorum:

(git: www.youtube.com

ya da şunu:

(git:www.youtube.com )

aslında şu daha neşeli olur :)

(git:www.youtube.com )
0
runagain
(15.08.17)
ron dennis
(15.08.17)
çok mu lame olur bilmiyorum ama bir rus veya ukraynalıyla evlenecek olursam kesinlikle şu olsun isterdim,

www.youtube.com

bi belgeselin ukraynalı maden işçileriyle ilgili bölümünde, yeni evli çifti gösterirken çalıyodu. acayip şirin, çok tatlı bi şarkı. hem sevgilili hem madenli hem donetskli. donetsk olduğu için hem ukraynalıya hem rusa gider.

türkle yahut başka milletten biriyle evlenirsem bunu istemem ama, saçma olur. o kısmı için bi fikrim yok.
0
der meister
(15.08.17)
beyonce'den halo isterdim. buna ayak uydurmak zor olurdu ama yine de denerdim. gerçi bu da müslüman mahallesinde salyangoz satmaya benzeyeceği için sezen aksu - belalım olurdu.
0
m e b
(15.08.17)
artık evlilikle alakam yok da şunları düşünüyordum bir zamanlar:
www.youtube.com
www.youtube.com
0
misterturist
(15.08.17)
Bir 3-4 yıl öncesine kadar bunu isterdim bir Back to the Future olarak, hatta tartışma konusu bile olamazdı. Tabii peşinden Johhny B Goode ile.
www.youtube.com
Şimdi öyle bir müzik isteğim yok.
0
aychovsky
(15.08.17)
eskiden duun salonlarinda piyanist santorun orgla caldigi boktan arabesk sarkilarla dans ederdi millet :))

simdi herkes kasiyor "en orjinal bizimkisi olacak" diye :))
0
tabudeviren
(15.08.17)
dans değil de gelin & damat giriş müziği :

www.youtube.com
0
Stoneface
(15.08.17)
0
eazy
(15.08.17)
benim evlenmekle falan işim olmaz da, şu şarkıyı aşkla çok bağdaştırıyorum. Hatta sırf bu yüzden çok fazla dinlemiyorum. Makul dozlarda almam gerekiyor. En sevdiğim filmlerden birinin soundtrack'i olması da güzel tesadüf.

youtu.be
0
sopiro
(15.08.17)
(2)

Makale araniyor

samicin
Merhaba,http://booksandjournals.brillonline.com/content/journals/10.1163/187633377x00159linkteki dosyayi akademisyen bir yakinim ariyor kitabinda kaynak olarak kullanmak uzere. yardimci olabileceklere simdiden tesekkurler.
Merhaba,

booksandjournals.brillonline.com

linkteki dosyayi akademisyen bir yakinim ariyor kitabinda kaynak olarak kullanmak uzere. yardimci olabileceklere simdiden tesekkurler.
0
samicin
(13.08.17)
ron dennis
(13.08.17)
sci-hub kullanirsa bircok seye rahatca ulasir.

Istedigi dosya burada: sci-hub.cc
0
evrim halkasi
(13.08.17)
(6)

"Yazın rengi kırmızı" temalı yarışmaya fikir önerilerini?

winston insani
MerhabaÇalıştığım yer "yazın rengi kırmızı" temalı bir fotoğraf yarışması düzenliyor. 5 kişiye de bavul veriyorlar ki inanılmaz ihtiyacım var.Ama aklıma güzel bir fikir gelmiyor. Şirketin kırmızı T-shirt ü ve kırmızı bardağı var. Onlarla bir fotoğraf çektirip gönderme fikrim var ama pek orijinal gel
Merhaba

Çalıştığım yer "yazın rengi kırmızı" temalı bir fotoğraf yarışması düzenliyor. 5 kişiye de bavul veriyorlar ki inanılmaz ihtiyacım var.

Ama aklıma güzel bir fikir gelmiyor. Şirketin kırmızı T-shirt ü ve kırmızı bardağı var. Onlarla bir fotoğraf çektirip gönderme fikrim var ama pek orijinal gelmedi bana.

Gönderdikleri mailde mesela karpuz içerisinden kalp kalıp olarak kesmişler gayet güzel göründü.

Güzel bir fikriniz var mı bu temada? Ne dersiniz?
0
winston insani
(09.08.17)
karpuzdan ziyade kiraz erik gibi meyveler olmaz mı?
0
ron dennis
(09.08.17)
Sadece çiçeklerin kırmızı olarak göründüğü, siyah-beyaz bir gelincik tarlası fotoğrafı
0
oguz altun
(09.08.17)
ön planda kırmızı ruj sürmüş bir gelin ve arka planda kırmızı elbise giymiş nedimelerinin fotoğrafı olabilir. açık havada, mesela kumsalda deniz kenarında falan çekilirse yaz olduğu da vurgulanmış olur. hem düğünler genelde yazın olur.
tabi gelini nedimeleri falan bulması, kırmızılar giydirmesi biraz zor.

onun dışında aklıma gezi'deki kırmızılı kadın geldi. birisi kırmızı bi elbise giyip o kadının o fotoğrafta verdiği pozu verir, bir başkası da su tabancasından su sıkar. ama kadın güler, ironi de olur. ayrıca gezi de yazın yapılmıştı.
tabi çalıştığın şirket yandaşsa fetöcü diye işten atılabilirsin, bilemedim risk biraz :p
0
istanbul kanatlarimin altinda
(09.08.17)
bence renk olarak kırmızıya odaklanma. yazın adı "kırmızı" da olsa, misal yeşil bir elmayı ısıran sevimli bir çocuğun fotoğrafı da o mesajı verir. kırmızı, illa kırmızı olmak zorunda değil.
0
runagain
(09.08.17)
Orman yangınları Türkiyede bir yaz klasiği haline geldi. Şu anda da Kaz Dağları yanıyor. Bir orman yangını fotoğrafı anlamlı olurdu kırmızı alevleriyle.
0
oguz altun
(09.08.17)
Pintereste red summer photo ya da red summer fashion vs yaz. Moda ile ilgili sanırım orada kolpala.
0
fasulyek
(09.08.17)
(8)

akşam yemeklerini ne yapıyorsunuz?

sedat peker in yegeni
yani her gün işten dönünce yemek yapabiliyor musunuz? artı pratik, basit neler tavsiye edersiniz?
yani her gün işten dönünce yemek yapabiliyor musunuz? artı pratik, basit neler tavsiye edersiniz?
0
sedat peker in yegeni
(09.08.17)
karpuz, peynir, ekmek
0
dedimmidemedimmi
(09.08.17)
karı koca çalışıyoruz. her gün yemek yapmamız imkansız. insan yoruluyor. ama yemek yapmak bizim için eğlenceli olduğu için minimum haftada 4 gün yemek yapıyoruz(haftasonları dahil)

hafta sonları mutlaka çok uğraş veren güzel bir şey yaparız ama hafta içi daha basit şeyler oluyor. son 15 20 günde aklıma gelen yediklerimizi söyleyim. ton balıklı salata, menemen, kremalı makarna(iki kere), fırında baharatlı patates, dondurucudan çıkardığımız haşlanmış tavuktan tavuklu pilav, dondurucuda bulunan sarma, dondurucuda bulunan içli köfte, tavukçudan aldığımız kızarmış tavuk, birkaç kere de dışarda yedik.

hayat bir şekilde doyuruyor çok şükür.
0
burty
(09.08.17)
haftasonu bol bol yapıp haftaiçi ısıtıyorum.
0
inheritance
(09.08.17)
bol yeşil sebze salatası + et/tavuk/balık
0
qazaqwsx
(09.08.17)
istesem yaparım ama üşengeçlik denen bir şey var. üşenmediğim zamanlarda iki günlük yapıyorum, ertesi gün üşenebiliyorum yine.

bulgur pilavı ve pilav kolay. bezelyeleri vs. ayıkladıktan sonra bezelye de kolay, patlıcan kızartma vs. de kolay.
0
ron dennis
(09.08.17)
çok yorgun olduğum günler dışarıda yemek dışında her gün hazırlıyorum bi şeyler evet. Önceden yapıp ısıtma olayı yok bende. Enerjim yerindeyse uğraştırıcı yemeklerden yapıyorum canım isterse, yorgunsam daha basit şeyler yapıyorum makarna, çeşitli fırın yemekleri, çorba gibi. internette yığınla pratik tarif var. Özellikle fırın varsa daha iyi olur.
0
aquarium
(09.08.17)
kasaptan köfte, kuşbaşı et, kıyma, kuzu pirzola gibi şeyler alarak hesaplı ve mükemmel yemekler yapabilirsiniz. kuşbaşı eti soğan mantar biber ve sevdiğiniz diğer şeylerle soteleyebilirsiniz. kıyma ile kabak ya da patates lazanya yapıyorum aşırı lezzetli oluyor. hazır kavurma alabilirsiniz. kavurmalı yumurta çok güzel oluyor. patlıcan havuç ve patatesi küp küp doğrayıp zeytinyağlayıp fırın kağıdına yayıyorum fırında pişirip yoğurtla karıştırınca sağlıklı bir kızartma tadını yakalayabilirsiniz.
0
betsy
(09.08.17)
Her gün yemek yapıyorum, genelde akşamları ertesi günün yemeğini yapıyorum. Kıymalı sebze yemeği yapmak yarım saat. Sadece öncesinde hazır olmak lazım; haftada bir gelen yardımcı hanım yaprak tipi sebzeleri yıkıyor. Diğer sebzelerden yapacaksam zaten kendim yıkıyorum. Soğan doğra, kavur, kıyma koy kavur, sebzeyi ekle, domatesi ekle, tuz koy, su koy. Düdüklüde 20 dk. bitti.
Yazları bamya biraz uğraştırıyor, akşam TV seyrederken ayıklıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(09.08.17)
(14)

inanıyorsanız her şeyi yapabilirsiniz klişesi

runagain
kendinize, fikrinize filan hani... inanıyorsanız her şeyi yapabilirsiniz diye klişe bir laf var. daha birçok değişken var. sadece sende, kafanda bitmiyor ki olay. 15 saniyelik bir reklam ya da bilmem kaç dakikalık bir film değil ki hayat.inanç ve irade yeter mi başarmak için?
kendinize, fikrinize filan hani... inanıyorsanız her şeyi yapabilirsiniz diye klişe bir laf var.

daha birçok değişken var. sadece sende, kafanda bitmiyor ki olay. 15 saniyelik bir reklam ya da bilmem kaç dakikalık bir film değil ki hayat.

inanç ve irade yeter mi başarmak için?
0
runagain
(09.08.17)
Yetmez. inanç ve irade zorlamayı, üzerine gitmeyi sağlar. fakat elde imkan yoksa neyi zorlayacaksın, neyin üstüne gideceksin? ya da o inancı ve iradeyi harmanlayacak zeka yoksa ne işe yarar?
0
rahip janick
(09.08.17)
İnanıp başaramayan çok fazla örnek var ama inanmayıp başaran az örnek var.
0
cilekli krep
(09.08.17)
inanmak bir şeyi yapma motivasyonu verir sadece, o şeyi yapmak için de uğraşmak gerekir, kısaca uğraşmadan bir şey olmaz. İnanmak şart değil ama olursa olası başarısızlıkta devam etmeni sağlar, motivasyon işte.

İnanmadan sadece zorunlu olduğu için yapıp başarılı olan çok insan, yapılan proje var.
0
gezegen olan pluton
(09.08.17)
elbette yeterli DEĞİL.

bazı polyannaların milleti düdüklemek, peşinden sürükleyip ilgi toplamak için uydurduğu bir safsata.

birşeye inanmak/istemek ve bu uğurda çaba sarfetmek tabii ki saygı duyulası(kişiye ve amaca) bir şey.

yalnız hayatın gerçekleri diye de bir şey var. iş, aşk, ev, araba, eğitim vs aklına gelebilecek her konuda, o süreci doğrudan etkileyebilecek ve bizim kontrolümüz dışında olan milyon tane faktör var.
0
mahone
(09.08.17)
bence inanırsan bir bok yapamazsın, aynı yolda takılırsın öyle. hayatta ne kadar olumlu ve olumsuz şey varsa hepsi kendiliğinden gelişiyor, bir bakmışsın içindesin olayın.
0
neil manke
(09.08.17)
Başarmak için yetmez. Ama çabalamak, kendini yeterli değerli ve güçlü hissetmek ve ayrıca mutlu olmak için yeterli. Çabalamanın eksik olmaması lazım ama.
0
yaren
(09.08.17)
mahone'ye katılıyorum.

insanı doldursan böyle, gazlasan iyice yaparsın aslansın kaplansın diye, diyelim mahalle berberini aldık örnek olarak, önüne koysan bir integral denklemini çözebilir mi? çözemez tabii. yetenek, zeka, şansın yanında hedefteki işin de senle alakalı olması lazım.
0
ron dennis
(09.08.17)
inanarak istediğim bazı şeyleri başarmış biri olarak doğru bir söz. ama kuru kuru istemek değil. inanan, gerçekten isteyen insan şartlarını öyle zorlar ki yapar. bütün potansiyelini kullanır, o zorluklar pek koymaz ona, fırsatları değerlendirir ve yapar. yalnız doğru illa %100 olmaz. atıyorum barcelona'da futbolcu olmak istiyorsun. it gibi çalışırsın barcelona olmaz machester olur. manchester olmaz gs olur. gs olmaz bursa spor olur. ama kesin bir şeyler olur.
0
black mamba
(09.08.17)
bence hayatın % 90 şans. inanmak fln hikaye, hüsnü özyeğinğn videosunu izledim dün, o adam bile şu an buralara geldiysem şansım yardım etti diyor.
0
oscar
(09.08.17)
@ron evet zor ama o mahalle bebeleri kafaya koyarsa, şartlarını zorlarsa, it gibi çalışırsa integrale bakkal hesabı muamelesi yapacak seviyeye gelir. doğuda örneği çok. ama kuru kuru istemek değil. it gibi çalışmak gerek. burda imkanlar devereye giriyor. kimi gider özel ders alır 2 derste öğrenir. kimi bu imkanı bulamaz 2 gün harcaması gerekir.
0
black mamba
(09.08.17)
kişisel gelişim zırvalarından para kazanmak isteyenlerin ortaya attığı laf kalabalığı bu.

başarılan hemen her şeyin motivasyon + şartların uygun olması+ imkanları verimli kullanabilme+ şans/kontol edilemeyen etkenlerin lehte gelişmesi + çalışma nın sonucu olduğuna inanıyorum.

inanınca her şeyi başarabileceğine inanan insanlar zaten diğer etmenleri göz ardı ettiklerinden genelde hayal kırıklığına uğrayıp mutsuz mutsuz dolaşan tiplere evriliyor benim gözlemlediğim.
0
wilhelmwasmuss
(09.08.17)
@wilhem bunların hepsinin başında inanmak geliyor ama. lokomotif gibi. ondan sonra da saydıkların geliyor. biri sırf kuru kuru inanıp isteyince olacağını sanıyorsa olmaz tabii. mutlaka diğer etkenler de gerekli.
0
black mamba
(09.08.17)
ben de onu savunuyorum. en başta yazdım zaten. ''motivasyon''+ .....
0
wilhelmwasmuss
(09.08.17)
Yeter
0
balpolen
(09.08.17)
(2)

9 yaşındaki yeğene ingilizce öğretmece?

bir fincan kahve ile film izlemek
nasıl ilgi çekici şekilde yapılır? dördüncü sınıfa geçti. ingilizceye ilgisi zayıf.istiyorum ki küçük yaştan ingilizceyi ilerletsin, büyüdüğünde debelenmesin. aslında kursa gitmesini istedim ama şimdilik evde ben ufak ufak çalıştırayım diyorum.sorun şu ki pek verimli olmuyor eldeki kaynak kitaplarla
nasıl ilgi çekici şekilde yapılır? dördüncü sınıfa geçti. ingilizceye ilgisi zayıf.
istiyorum ki küçük yaştan ingilizceyi ilerletsin, büyüdüğünde debelenmesin.
aslında kursa gitmesini istedim ama şimdilik evde ben ufak ufak çalıştırayım diyorum.

sorun şu ki pek verimli olmuyor eldeki kaynak kitaplarla. okulun test kitapları falan var ama test çocuğa bir şey kazandırmıyor. tamamen ezber, çöz geç cinsinden. telaffuz bilgisi sıfır. kitabın ilk ünitesinin adı ''wheel of fortune'' çocuk daha wheel neymiş, fortune neymiş, bunlara yabancı (normal olarak tabii) çok saçma gözüktü kitap gözüme. zaten koca yıl bir şey de katmamış çocuğa.

bir tane audio cd vermişler, allaha emanet. e bu çocuk daha okuduğunu bilemiyor, hızlı hızlı konuşulan audio parçaları nasıl takip edip kavrasın?

yani anlayacağınızın sayıların tekrarından öteye gidemedik. nasıl bir yol yöntem izleyeyim de çocuk ingilizceden zevk alsın? hangi alternatif kaynak kullanılabilir?

teşekkürler.
cinsiyet önemliyse eğer kız çocuk.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(07.08.17)
eskiden gazete "ozmo" "magic english" gibi şeyler veriyordu. ozmo daha güzeldi, böyle renkli sözlüğü falan da vardı. ingilizceyi de çizgi romandan öğreniyordun. ben o yaşlardaydım gazete bunları verdiğinde.

eğer bulabiliyorsanız bir şekilde onlar iyi bir başlangiç olacaktır.
0
ron dennis
(07.08.17)
@ron dennis; evet ya ben de hatırlıyorum ozmo'yu. bulursam harika olur. teşekkürler.
0
🌸bir fincan kahve ile film izlemek
(07.08.17)
(10)

başka ülkede yaşayanlar?

guzellige inancimi sarsan simgeler var
nasıl başardınız?
nasıl başardınız?
0
guzellige inancimi sarsan simgeler var
(02.08.17)
bütçeme göre, avrupa'da ki gelişmiş ülkelerin fırsatlarını tek tek değerlendirdim/eledim ve mümkün olanları okul başvurusu olarak denedim. bir kez vize fail'i sonrasında başardım. hepsi birkaç yıllık süreç.
0
christopher nolan
(02.08.17)
Babam sağolsun


(Nasıl bir hismiş bunu yazmak hep merak etmişimdir sende sağol)
0
fıytfıyt
(02.08.17)
Permanent head Damage yolunda (bkz: researchgate) ile ummadık bir anda kendimi dışarıda buldum.
0
ron dennis
(02.08.17)
Başarı değil ki bu:( şartlar öyle gelişti keşke gelişmeseydi
0
benaslindayohum
(02.08.17)
konforumuzdan ödün verdik; oldu.
0
nigeo
(02.08.17)
Nigeo arti 1. Yuksek lisans Yaptim ben de.
0
baldur2
(02.08.17)
Babam sağolsun diyemiyorsan bu işin 2 yolu var.
1. Evlilik
2. Eğitim
Evlilik saçma tabii başka ülkede yaşayım diye evlenilmez. Eğitim ise erasmus vb. Durumlarda burslu oluyor rahat oluyor masterda ise her ne kadar almanya fransa gibi ülkelerde okullar ücretsiz olsa da senelik 7 8bin euro yaşam masrafları oluyor bunları halledebilmek lazım.
0
but that was just a dream
(02.08.17)
Okumaya gittim.
Okul vb ucretsiz de babam sagolsun +1
0
kuehles blondes
(02.08.17)
hanim sagolsun
0
pilav
(02.08.17)
Eğitim ve evs ile gidip de kalmayı başaramayan tek şansız benim galiba. Ülkeyi terk etmem için 3 gün süre vermişlerdi. Bence şans ile alakalı, ya da formalite evlilik vs.
0
geçerkenugradım
(04.08.17)
(4)

isten kaytarmak icin bahane

sergerde
ya bi soyleyin.erken cikmak, gec gelmek icin ne diyebilirim? aacayip bunaldim. bahane uydurmakta ozurluyum.
ya bi soyleyin.
erken cikmak, gec gelmek icin ne diyebilirim? aacayip bunaldim. bahane uydurmakta ozurluyum.
0
sergerde
(01.08.17)
İşten erken çıkmak istiyorsun ve işe geç gelmek istiyorsun?

Sen bildiğin kovulmak istiyorsun.

İstifanı yaz çık.
0
MaNOfTheYear
(01.08.17)
Bi kaç gün izin almaya çalış, kafanı toplarsın.
0
manuel mandalina
(01.08.17)
bankada işim var
noterde işim var
dişçiye gideceğim
eve tesisatçı, elektrikçi vs gelecek başında durmam lazım
0
nuevo
(01.08.17)
ilk aklıma gelen diş hekimi olsa da klima da mantıklı görünüyor.
0
ron dennis
(01.08.17)
(6)

Hizmet pasaportu (Gri pasaport)

su ustunde yasayan balik
Merhabalar. Bu sene İtalya'da bir konferansa katıldım ve kurumum aracılığı ile gri pasaport çıkarttım. Görevlendirme belgem ve kurum onayım ile sorunsuzca gittim geldim. Pasaportun süresi Aralık ayında bitiyor. Sorum şu, ben bu pasaport ile örneğin sakıza 1-2 günlük seyahat planlayabilir miyim? Avru
Merhabalar. Bu sene İtalya'da bir konferansa katıldım ve kurumum aracılığı ile gri pasaport çıkarttım. Görevlendirme belgem ve kurum onayım ile sorunsuzca gittim geldim. Pasaportun süresi Aralık ayında bitiyor.

Sorum şu, ben bu pasaport ile örneğin sakıza 1-2 günlük seyahat planlayabilir miyim? Avrupa ülkelerine nazaran daha esnek olur mu, yoksa yine kurum onayı ve görevlendirme belgesine ihtiyacım var mı? Bilgisi olan veya tecrübesi olan varsa yardımlarınızı bekliyorum. Teşekkürler.
0
su ustunde yasayan balik
(30.07.17)
aynı ikilemi ben de yaşadım. gitmedim ama bir yere. pasarportu verirken polis memuru tanıdıktı, ona sordum böyle yapsam ne olurdu diye. adam "iyi ki yapmamışsın kendini de bizi de uğraştırırdın şimdi" diye yanıtladı.

benim bundan anladığım pasaport hala sorunsuzca kullanılabilse de olay farkedildiğinde sorun olma olasılığı var.
0
ron dennis
(30.07.17)
yunanistan'in vize kosullarina bakarsaniz gecerlilik tarihine en az 90/180 vs kac gun kalmis sarti istiyor. eger bu konuda bir sikinti yoksa gidebilirsiniz. sistemde sizin gorevli olup olmadiginiz gorunmuyor. ancak gri pasaport oldugundan sinirdan cikarken kurumunuzdan cikmasinda bir engel yoktur yazisini almaniz gerekir yine. hangi tarihlerde gidip gelecekseniz o tarihlere iliskin bir yazi olmali. yunanistan tarafinda ise pasaport polisi gelis amacinizi sorabilir. belge gostermeseniz bile o sirada orada bir toplanti vs hakkinda bilgi sahibi olursaniz birseyler sallarsiniz. problem olmaz.
0
bim tribi
(30.07.17)
Gri pasaport görevlendirmeye göre çıkar. Usulen görevlendirme olmadan kullanmaman gerekir.

Hele şu OHAL döneminde böyle bir harekette bulunma derim. Sonra canın sıkılabilir.
0
faith no more
(30.07.17)
En son 2012'de kullandım ama orada şöyle bir sorun yaşamıştım. Gri pasaportla aktarmalı ya da aktarmasız bir şekilde ilk gideceğin yerin ve son döndüğün yerin görevlendirmenin yapıldığı yer olması gerekiyordu. Benim de bir konferansım vardı ve konferanstan sonra arkadaşı ziyaret etmek için başka bir ülkeye gitmiştim. Geri dönmem için görevlendirmenin yapıldığı ülkeye geri dönmek zorunda kalmıştım. 5 yıl içinde değişti mi bu durum bilmiyorum. Yani Türkiye-İtalya-Yunanistan-İtalya-Türkiye yapabilirdin ama bir de şu an görevlendirmesizsin. Sorun yaşar mısın, bilmiyorum.

Bir de, o kısmı bizim rektörlükle ilgiliydi ama gri pasaportu süresi dolsun dolmasın, dönüşten sonra bir ay içinde teslim etmezsen, konferans ödeneğini geri alıyorlardı mesela.

Ayrıca, bir de etik sorunu var. Gri pasaport size bir görevlendirme için ve devletin bir kurumunu temsil etmeniz için verilmiş bir pasaport.
0
aychovsky
(30.07.17)
Kesinlikle yapmayın! şahsi pasaport çıkartın değmez gerçekten
0
yüzyıllık yalnızlık
(30.07.17)
Ron dennis +1
Çeşitli fb gruplarında çok tartışılıyor bu konu. Normalde görevlendirme harici kullanman doğru değil. Kullananlar var ama yakalanırsan sıkıntı, hele ohal'de başına ciddi dert açabilir.
0
manuel mandalina
(30.07.17)
(6)

Tüketim ve tasarrufta uç noktalarınız?

diffarentiationation
Mesela ben 35 kuruşluk pet şişe suyu tekrar tekrar doldurup kullanabilirim, aynı zamanda sevdiğim biriyle olursa bir bardak kahveye 20 lira verebilirim. Gibi.
Mesela ben 35 kuruşluk pet şişe suyu tekrar tekrar doldurup kullanabilirim, aynı zamanda sevdiğim biriyle olursa bir bardak kahveye 20 lira verebilirim. Gibi.
0
diffarentiationation
(29.07.17)
bir kitabı ya da model arabayı beğendiysem parası neyse verir alırım. ama söz konusu yemek ise o kadar da önemli değil. canım istese de fiyatı caydırabilir.
0
ron dennis
(29.07.17)
maddi olarak iyi konumda olsam bile en ucuzunu almaya özen gösteriyorum çünkü içinde bulunduğumuz sistem hiç adil değil insanları sömürüyor.ama bir ürün istediğim performansı vermiyorsa asla ucuz diye almam.

ikinci el olarak alabileceğim tüm ürünleri ikinci el alırım. gidipte ikinci el bir ayakkabı almam fakat 10 bin liraya cıkmış bir motorsikletin temiz ve az kullanılmış bir halde 7k ya alabilrsin. ikinci eli tercih ederim hem satıcı olan halkın insanı kazanır hem de ben zaten 10k etmiyecek ürüne 10 k vermemiş olurum.

tembelliğime gelmezse ben de 35 kuruşluk peti doldururum. ama güzel bir ortam olursa orası pahalı şunu yapmayalım demem.
sıtarbaks vb yerleri sevmem pek gitmem.
0
Caaannn
(29.07.17)
Galatasaray şampiyonlar ligi finali oynasın, 10bin liraya kadar para harcayabilirim o 90 dakikayı tribünde izleyebilmek için.

tasarruf olarak da dün gece yediğim yemekle aynı şeyi yiyeceksem yeni bulaşık çıkmasın diye aynı çatalı kullanırım.
0
luchetti
(29.07.17)
Üst başa eskiden çok harcardım, pahalı markalar giyerdim. Evlendim yaş 30'a vurdu artık ucuz giysiler alıyorum.

Yiyecek konusunda eğer beğenirsem ve fairtrade ise acımam paraya.

Yine ev mamülü gurme seviyesi kalitede yiyeceklere de özel ilgim var acımam parasına. Mesela geçen sicilya zeytini aldım 300 kron civarı kilo fiyatı.

Parfüm ve ayakkabı takıntım vardır acımam parasına eğer beğenirsem.
0
bos gezenin bos ustasi
(29.07.17)
genedle cok cimriyimdir ama fiyat-kalite orani mantikliygsa veya süper bir indirim yakaladiysam acimam alirim.
nun disinda yemek icmek icin de kendime aylik limit koydum
0
lemuria
(29.07.17)
yiyeceğe deli gibi harcıyorum. günlük yemek hammadde masrafım 40 lira falan. ama giysiye para vermem gider en ucuz tişörtü giyerim. delinmiş tişört, ağzı burnu yamulmuş ayakkabı "aman şimdi para vermiim ona" diye giyerim.
0
alperz
(29.07.17)
(28)

Sahip olduğunuz lüksler?

fragile lady
Sahip olduğunuz lüksler, kendinize armağan ettiğiniz özel şımarıklıklar nelerdir? Maddi ya da manevi her şey olabilir.Mesela ben kendimi düzenli olarak kahve ve çikolatayla şımartıyorum. Spotify da beni şımartıyor. İki ayda bir çıkan bir sanat dergisiyle estetik yanımı mutlu ediyorum. vs. vs.
Sahip olduğunuz lüksler, kendinize armağan ettiğiniz özel şımarıklıklar nelerdir? Maddi ya da manevi her şey olabilir.

Mesela ben kendimi düzenli olarak kahve ve çikolatayla şımartıyorum. Spotify da beni şımartıyor. İki ayda bir çıkan bir sanat dergisiyle estetik yanımı mutlu ediyorum. vs. vs.
0
fragile lady
(25.07.17)
ayda 1 2 kere avrasya tünelini kullanmak olacak sanırım.
0
sutlu nescafe
(25.07.17)
güzel yemeğe iyi para vermek sanırım en büyük lüksüm. maaşımın en büyük kısmı kaliteli yiyeceğe gidiyor. onun haricinde teknolojik aletlerimi alırken alabileceğimin en iyisini almayı tercih ediyorum, hem evladiyelik hem de hoşuma gidiyor; ego tatmini işte...
0
Bruce
(25.07.17)
Kitap okuyup duruyorum. Kendime kindle aldım. Artık her kitap sonu internete girip kitap almak benim lüksüm.
0
iddaaci
(25.07.17)
seks
0
chillbabe
(25.07.17)
bahçeli bir evde oturuyorum, lüks denilebilecek bir arabam var.
istediğim an tatile gidebiliyorum.
çıkar çıkmaz iphone ve macbook alıyorum.

hoşuma giden bir şeyler aldıkça şımarıyorum. bok herifin tekiyim.
0
kosun lan mevzu var
(25.07.17)
leman, uykusuz falan arasıra...

max. iki bira, yanında fıstık :)
0
runagain
(25.07.17)
etin en yağsızını alıyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.07.17)
Çok çalıştığım zaman kendime seyahat armağan ediyorum. Tatil olarak değil de gezi olarak daha çok.
0
Erensq06
(25.07.17)
küveti sıcak suyla doldurup içinde uzun süre vakit geçirmek, düzenli nefes egzersizine vakit ayırmak, sıcak su tüketmek, bira çeşitleri denemek, bisikletle doğaya çıkmak.
0
chachachablues
(25.07.17)
kendime buzlu kahve yapıyorum ^^
0
yuvarlanantencereninkapagi
(25.07.17)
Duyuru'da üyeliğim var. Bu bi lüks. asfasfas
0
MaNOfTheYear
(25.07.17)
hayatımda hiç yemek yapmadım. çünkü hiç ihtiyaç duymadım
işyerinde istersem uyuyabiliyorum. kimse karışmıyor.
mesai saatlerinde iş yerini terk edip çarşıda gezebiliyorum.
kafam çok atarsa 10 gün içinde ülkeyi temelli terk edebilirm
0
bana her yer cehennem
(25.07.17)
Evim metrobüse yakın. Evet beklentilerim biraz düşük sanırım.
0
doxanikee
(25.07.17)
sabah yataktan ne zaman istersem o zaman kalkıyorum.
0
ron dennis
(25.07.17)
Digiturkte spor extra var.
0
brad pitt
(25.07.17)
arada pasta almak
0
faik abi
(25.07.17)
evde nudist takılmak.
0
austra
(25.07.17)
Duyuru'da zaman harcıyorum. Şu aralar hakkaten lüks, ben de lüksü sömürdüm ama biraz da böyle rahatlıyorum. Ciddi ciddi lüks.
Organik şeyler alıyorum ama organik olmayanlar da kaçıyor.
Cilt bakımı yapıyorum.
0
aychovsky
(25.07.17)
Tütüne geçtim geçeli metrobüse yürümek yerine taksiyle gidiyorum. Ama gene metrobüse biniyorum :/
0
klar
(26.07.17)
yemek,bulaşık,çamaşır,ütü vb işlerle meşgul olmamak
kindle çok güzel
kaliteli restoranlar keşfetmek
işim sayesinde yurtdışına gidebilmem
ödül olarak internet alışverişleri, arkadaşlarıma hediyeler almak
...
0
yüzyıllık yalnızlık
(26.07.17)
Kavurmalı kaşarlı pide. Yuvarlak olacak ama.
Tatlıya da çok para veriyorum.

Bir de motosiklet işte.
0
yirmisantim
(26.07.17)
motosiklet, yılda bir yurtdışı genelde bir hafta, antika arabam var toplamaya çalışıyorum halen, yılda 3-4 kere turne yaptığımız bi toplulugumuz var şimdilik ülke içerisinde
0
mirty
(26.07.17)
günde 2 adet sade soda. yılda 700 tane içsem 50 kuruştan 350tl tutar, bence gayet lüks.
0
nuisance
(26.07.17)
Ev işlerini anneme yıkıp uyumak.
Ev işlerini anneme yıkıp kendin-yap şeysiyle kafa dağıtmak.
Market alışverişi ayağına gidip oralarda acık dolaşmak kafama göre bakınmak.
0
yaren
(26.07.17)
yalnız yaşamak
kendi damak tadıma göre yemek, pasta, börek yapıp bunları birine beğendirmek zorunda olmamak
tatil zamanlarında istediğim saatte istediğim şeyi yapabilmek
0
dedim ben sana
(26.07.17)
Kendime gtx 1080li oyun bilgisayarı topladım. Bol bol şımartıyorum kendimi.
0
oddyseus
(26.07.17)
Huzur.
Parayla asla satın alınamayacak ve bu zamanda her insanın sahip olmadığı bir lüks. Yüzlerce hatta dolaylı olarak binlerce insanın sorumluluğunu taşıdığım çok stresli bir işim olmasına rağmen son 1 senedir inanılmaz huzurluyum. Huzurumu bozacak kişileri anında kendimden uzaklaştırıyorum ve olaylardan kendimi soyutluyorum. Huzurlu olmamda İst'da yaşamamamın da etkisi oldukça büyük tabi :)
0
iwasbornonamountainside
(27.07.17)
Smule Sing,
macbook pro,
1 koli milka lila pause,
gitar.
0
kingsley
(21.08.17)
(8)

düşen asansörden kurtulma sorunu

bana her yer cehennem
birden aklıma şöyle birşey geldikolları yeterince kuvvetli ise kurtulabilir mi ?http://sketchtoy.com/68228047asansörün iç yüksekliğinin yeterince yüksek olduğu ve ayakların yere değmediği varsayılmıştır
birden aklıma şöyle birşey geldi
kolları yeterince kuvvetli ise kurtulabilir mi ?

sketchtoy.com

asansörün iç yüksekliğinin yeterince yüksek olduğu ve ayakların yere değmediği varsayılmıştır
0
bana her yer cehennem
(23.07.17)
benim de aklıma öyle bir şey gelmiştir, böyle bir kazada ne yapılır diye düşündüğümde. ama @üğpoıuy, yıktı hayallerimi. kafayı çarparız evet.

çaresi yok gibi.
0
runagain
(23.07.17)
Asansörlerde bunlar için endişe etmenize gerek yok. Bütün asansörlerde paraşüt freni denilen güvenlik tertibatı var. Regülatör ile hızı denetlenir ve normal hızını %10 aştığı zaman asansör kendisini raylara kenetleyen progressive frenlerle durdurulur.

Teorik olarak tek bir halat bile taşıyabilirken en az dört halat kullanılır bu yüzden halatların kopması düşük ihtimaldir. Halat kopması dışında asansör motordaki dişli sisteminin kırılması gibi sebepler yüzünden bile örneğin 1 m/s hızında bir asansör 1.5 m/s hızına çıksa bile fren sistemi devreye girerek bulunduğu yerde raylara kilitler, bu sırada bir güvenlik tertibatı da enerjiyi keser.

Tabii bu bahsettiğim senaryo yıllık denetimi yapılan asansörler için geçerli. Asansörün giriş kapısında veya kabin içinde yeşil (veya mavi) etiket bulunmayan asansörler için endişelenebilirsiniz.

Son olarak sorunun cevabına gelecek olursak 1 m/s hızla giderken bile ani durunca insanın iskelet sistemine zarar veriyor. Asansör birkaç kat yukarıdan serbest düşüyorsa hiçbir hareket yapacak zamanınız olmaz, olsa da en iyi çözüm yere uzanmak.
0
goodz
(23.07.17)
kafasını çarpması epey zor. bedenden gelen momentumu bir şekilde harcaması lazım, kollara aşırı yük binecek bu yüzden. kollardaki kuvvet tension (çekme mi oluyor türkçesi) halinde olacağından kollar sağlam kalmaz bence. ha olur da kalırsa, momentum kollarda elastik/potansiyel enerji olarak depolanacak da, sonra o enerji adamı yukarı fırlatacak da, kafası çarpacak da... bence o aşamaya gelene kadar ya bırakır ya da dirsekleri falan ayrılır.
0
ron dennis
(23.07.17)
Sahip olduğun eylemsizlikten ötürü asansör zemine çakılıp durmasına rağmen senin bedenin hala aşağı yönde hareket etmek isteyecek ve zemime çakılacaksın.
0
elf of darkness
(23.07.17)
Yere yatıp cenin olun. Dik durduğunuz hallerde çareniz yok. Bazı büyük damarlar kopuyor. Kanamadan ölürsünüz.
0
Lim5
(23.07.17)
bizim bi prof (makine müh.) yere çömelmek en iyi sonucu verir dediydi. bilemeyeceğim.
0
bohr atom modeli
(23.07.17)
Asansörle birlikte yere çakılana kadar hareket etmeniz çok zor çünkü yerçekimsiz ortamda gibi olacaksınız. Asansörün içinde havada süzülüyor olacaksınız(düşen asansörde zıplamak imkansız zaten). Zaten altı üstü max 2-3 saniye sürecek, o sürede düşünüp eyleme geçmeniz de çok zor. Ha diyelim tavana öyle asıldınız, siz 80 kg, düştüğünüz yükseklik 25 metre. Çarpma anında kollara 1 tondan fazla ağırlık yüklenecek.
0
Haldamir
(23.07.17)
öncelikle öyle bi dünya yok.

şimdi olayı hiç teknik anlatmayayım gerek yok. denildiği gibi bakımı yapılan onay verilen asansörler kolay kolay düşmez. ama farzettik ki asansör kaçıncı kattan düşüyorsa, sen ne yaparsan yap yere çakılacaksın.

senin çizdiğin durumda asansör kabini yere değdiği anda seni ayaklarından atıyorum 400 kiloluk adam çekiyormuş gibi aşağı çekecek ve yere yapışacaksın o hızla. hem tutmaya çalıştığın için kolun hasar görecek hem de asansör kabininin zeminine çarpacaksın. çünkü kainatın en büyük denkliklerinden biri enerji kaybolmaz biçim değiştirir. ama havada durmuştum şahitlerim var bana bişey olmaz diyemezsin. illa ki bi kuvvet seni etkileyecektir.
haa bunu azaltabilirsin sönümlemeye çalışırsın en fazla. çantan, yorganın, yastığın, düşeğin varsa ayağının altına koyarsın sana geçecek çarpma enerjisinin birazını o sönümler. bir de duruş şekline göre daha az hayati risk oluşturacak yerlerinin zarar görmesini yeğleyebilirsin. böylece zarar görme olasılığın azalır.
0
marul hirsizi
(23.07.17)
(3)

dijital olarak imzalanmış pdfi nasıl editlerim

theconqueror
nitro pdf ile editlemeye çalışıyorum ancak edit menüsü aktif değil, kullandığınız başka bir araç var mı?
nitro pdf ile editlemeye çalışıyorum ancak edit menüsü aktif değil, kullandığınız başka bir araç var mı?
0
theconqueror
(23.07.17)
Online editorlerden bazilari yapabiliyor
0
veritaslibertas
(23.07.17)
ben olsam pdf olarak başka bir dosyaya yazdırır, sonra yazdırdığım dosyayı editlemeyi denerdim. çalışır mı bilmiyorum çünkü daha önce denemedim.
0
ron dennis
(23.07.17)
Photoshop ta belki olur. İsterseniz gönder bakayım bi
0
all girls dream
(23.07.17)
(1)

Moderasyon yok mu artık?

zirrealist
az önce bi duyuruda okudum. ne oldu? bıraktılar mı? niye?edit: duyuru kardeşlerim. sözlük veya herhangi bir site değil. duyuru moderasyonu.
az önce bi duyuruda okudum. ne oldu? bıraktılar mı? niye?


edit: duyuru kardeşlerim. sözlük veya herhangi bir site değil. duyuru moderasyonu.
0
zirrealist
(23.07.17)
sözlük moderasyonu yok, duyuru moderasyonu duruyor. sözlük moderasyonu gideli epey oluyor, hatta baya tantana olmuştu da tam olarak ne zaman olmuştu vs. hatırlamıyorum.
0
ron dennis
(23.07.17)
(5)

affetmek

balik kraker
aşağıdaki soruyu görünce aklima geldi. nasıl affediyoruz?peşin not:orada aychovsky gayet güzel açıklamış. onu okudum. sizin de yöntemlerinizi merak ediyorum. her türlü öneriye ihtiyacım var.
aşağıdaki soruyu görünce aklima geldi.

nasıl affediyoruz?

peşin not:orada aychovsky gayet güzel açıklamış. onu okudum. sizin de yöntemlerinizi merak ediyorum. her türlü öneriye ihtiyacım var.
0
balik kraker
(23.07.17)
bazen içimde affetme hissi beliriyor. mantığıma sığarsa affetmem için gerekli şartlar var ise onurum gururum kırılmamış ise affedebilirim. affetme ortamı doğal olarak kendiliğinden oluşuyorsa affediyorum.
0
Caaannn
(23.07.17)
Bir çaba harcamıyorum. Bir gün bir bakmışım, affetmişim. Bir şeyleri affetmek için çaba harcıyorsan o şeyler belki de affedilecek şeyler değildir.
0
dissendium
(23.07.17)
Milan Kundera hazretleri, Şaka adlı eserinde şöyle buyurmuşlar. Sizden ricam, bu sözleri iyi dinleyiniz, iyi belleyiniz:

"evet, herşeyi açıkça görüyorum: çoğu insan kendini ikili bir inancın hayaline kaptırıyor, belleğin sürekliliğine ve eylemlerin, yanlışların, günahların, yanılgıların onarılabileceğine inanıyorlar. birincisi de ikincisi kadar sahte. gerçek bunun tam tersi: herşey unutulacak ve hiçbir şey onarılmayacak. ister öc alma, ister bağışlama yoluyla olsun, onarım eylemi de unutulmaya mahkum. kimse yapılan yanlışları onaramayacak, ama tüm yanlışlar unutulacak."
0
ron dennis
(23.07.17)
bana göre aslında 3 zaman dilimi var.

olay yaşanmadan önce, yaşandığı an ve yaşandıktan sonrası.

Affetme durumunda ise olay yaşanmadan önce ve sonrasına bakar, eğer öncesindeki gibi olabilecekse(m) affederim. Bazende içinizdeki bir umut öyle olacağını düşünür. Bu nedenle son 2 zaman dilimini siler ve yaşanmamış kabul eder affetmiş olursunuz.

Önemli olan gerçekten affedince ileride aynı konuları açmamak, başa kakmamak önemli. Eğer içinizde ukte olarak kaldıysa bir olay, tam olarak affetmiş olmuyor insan.
0
allen
(23.07.17)
affetmek diye bir olgu yoktur. affetmek için çaba harcıyor bunu başardığına inanıyorsan bu ileride bir gün o insana karşı farklı tür bir öfke olarak patlar.

kabullenmek, razı olmak veya olayların artık önemini yitirmesi durumu var. bu kendi gelişen bir süreç.

birini affetmiyor olmak da suç veya aşağılık bir durum değil. yaptığı beni mutsuz ediyor ise ondan uzak olmak en doğal hakkım. sadece bunu aktif bir öfke olarak taşımaya gerek yok.
0
orpheus
(23.07.17)
(11)

kupalarin icindeki cay vs. lekeleri

kosun lan mevzu var
selamin aleykum genclerlekeler nasil cikarilacak?bu haliyle igrenc gorunuyor
selamin aleykum gencler

lekeler nasil cikarilacak?
bu haliyle igrenc gorunuyor
0
kosun lan mevzu var
(22.07.17)
Çamaşır suyu?
0
etna
(22.07.17)
çamaşır suyuyla elde halledip bulaşık makinesine atıyorum ben.
0
embermane
(22.07.17)
sert bir şeyle fırçalıyorum ben. son temizleyişimde diş macunu kullandım bakalım ne olacak diye. işe yaradı.
0
ron dennis
(22.07.17)
bulasiga camasir suyu kullanmam.
0
🌸kosun lan mevzu var
(22.07.17)
süngerle ov ya da bulaşık teli ile. ben öyle yapıyorum. ama biraz sert davranman lazım. lekeler tamamen çıkacaktir.
0
moratoryumkisilik
(22.07.17)
küp şekeri ıslat, lekenin üstünü ovala.
0
g7mor
(22.07.17)
Ovalaman lazım.
Bulaşık deterjanı ve süngerin sert kısmını kullan.
0
chitosan
(22.07.17)
Kaynar suya bulasik deterjani karistirip calkalayinca geciyor. Ya da camasir suyu.
0
stavro
(22.07.17)
bol miktarda tuzla ovala. pırıl pırıl oluyor.
0
oxit
(22.07.17)
evdeki bütün bardakları bulaşık mak atıyorum, makinanın içine yarım çay bardağı çamaşır suyu serpiyorum ve en kısa programda ( bende 8 dk durulama var ) çalıştırıyorum. başka deterjan koymuyorum. ilk aldığın gibi pırıl pırıl çıkıyor
0
oscar
(22.07.17)
Çamaşır suyuna hiç bulaşma. Sirkeyle silersen/ovalarsan lekeler çıkacaktır.
0
legolasin son oku
(22.07.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.